Osmanlı deyince aklınıza ne geliyor bilmiyorum, ama 500 yıl boyunca ayakta kalmayı başarmış, üç kıtaya yayılmış ve pek çok kültürü, dini inancı bünyesinde barındırmış olan bir imparatorluğun en önemli öğelerinden biridir Osmanlı ordusu.
Günlerce, hatta aylarca süren seferlere çıkmış ve çok zor şartlar altında topraklar fethetmiş bir ordu...
Dünyaca ünlü olabilecek kadar zengin bir mutfağa sahip bir imparatorluğun dillere destan ordusu nasıl besleniyordu peki?
Dediğimiz gibi, ocaklarından aylarca ayrı kalan ve zaman zaman yiyecekleri düşman askerleri tarafından yağmalanan bir ordudan bahsediyoruz. Böyle durumlarda, yani yiyecekleri geri çekilen düşman askerleri tarafından yok edilen Osmanlı askerleri, pek çok zaman aç kalma tehlikesi yaşamış.
Daha sonra, kurut (kurutulmuş yoğurt) ve tarhanayı yanlarına alan askerler aç kalma tehlikesinden kurtulmuş. Çünkü iki yiyecek de at üzerinde taşınan bez torbalarda kuru olarak muhafaza edilebiliyor ve bayatlayıp bozulmuyormuş. Biraz suyla karıştırıldıktan sonra yenen kurut ve tarhana, Osmanlı ordusunun can simidi olmuş ve ’karın tokluğu’ da zaten güçlü olan Osmanlı ordusunun gücüne güç katmış.
Sefere gitmedikleri zamansa yeniçerilerin beslenmesine çok özen gösterilir ve isyanlarıyla ünlü bu askerlerin yemekleri yine bir yeniçeri subayı tarafından yapılırmış.
İsyan etmek, daha fazla dayanamamak anlamında kullandığımız ’kazan kaldırmak’ deyiminin kökeni de o günlere, yeniçerilere dayanır aslında.
Yeniçeriler herhangi bir konuda şikayetleri olduğunda yemek yapmak için kullanılan kazanları toplayıp At Meydanı’na götürürlermiş. Yani koca bir orduyu beslemek için kullanılan kazanlar isyanın da simgesiymiş o zamanlar.
Pirinçli kuşkonmaz çorbası
Malzeme listesi
á 8 adet beyaz ya da yeşil kuşkonmaz (konserve)
á 3 yemek kaşığı zeytinyağı
á 1 adet orta boy kuru soğan
á 1 yemek kaşığı un
á 1 su bardağı pirinç
á 6 bardak ılık et veya tavuk suyu
á 1 çay kaşığı tuz, karabiber
Üzeri için;
á Yarım demet maydanoz veya dereotu
6 kişilik
Hazırlama süresi 20 dakika
Pişirme süresi
20 dakika
Öncelikle, zeytinyağını tencereye koyup yemeklik doğranmış soğanları ekleyin. Soğanlar sararmaya başlayınca unu serpiştirip, bir-iki kez daha tahta kaşıkla karıştırın. Üzerine, yıkayıp süzdüğünüz pirinçlerle beraber 6 bardak et ya da tavuk suyunu hemen ilave edin. Ara sıra karıştırarak, kaynamasını bekleyin.
Çorbanın suyu kaynamaya başlayınca, birer santim boyunda doğradığınız kuşkonmazları ekleyip, tuzunu ve karabiberini de ilave ederek, 12-15 dakika daha pişirin. Üzerini ince ince kıydığınız maydanoz ya da dereotuyla süsleyerek, sıcak olarak servise sunun.
6 su bardağı tuzlu suyu orta boy bir tencerede kaynatın. Havucu, kaynayan tuzlu suda 7-8 dakika hafifçe haşlayıp süzün. Diğer taraftan, zeytinyağı ve incecik doğranmış soğanları orta boy bir tencereye aktarıp orta ısılı ateşte, sürekli karıştırarak 2-3 dakika kavurun. Haşlanmış havuçları ekleyip 7-8 dakika daha karıştırarak pişirin.
Yumurtalar, tuz ve karabiberi derin bir kapta çatal ya da tel çırpacak yardımıyla iyice çırpın. Bu karışımı kavrulan havuçların üzerine aktarıp kısık ateşte ara sıra karıştırarak yumurtalar pişinceye kadar kavurun.
Üzerine ince kıyılmış maydanozu serpiştirdikten sonra sıcak sıcak servise sunun.