Türklerin dünyaya hediyesi

Kim sevmez ki, şöyle yoğurdun süslediği, ev yapımı Türk mantısını?

Tereyağıyla dans etmiş kırmızı biber sosunun tamamladığı o nefis tabak, yoğurt olmadan hiç düşünülebilir mi? Ya da dumanı üstünde, buram buram nane kokan yayla çorbasının lezzetinde yoğurdun payını nasıl inkar edebiliriz?

Anadolu’nun bilge ve yaratıcı insanları yoğurdu, yalnızca bir yemeğin yanında ya da üzerinde yemeğin tamamlayıcısı olarak görmemişler, yemeklerin harcıyla birlikte pişirerek

"kaynatılarak yenen yoğurtlu" çorbalar da hazırlamışlar. Gaziantep yöresinde çok yapılan ve adına "yoğurtla kaynatılan yemekler" denilen lezzetli çeşnilerimiz vardır. Yoğurtla yoğrularak yapılan milli yemeklerimizden olan tarhana yüzyıllardan beri geleneksel olma özelliğini sürdürmektedir. Orta Asya’daki göçebe atalarımızın güneşte kuruttuğu yoğurt topakları "peşküdan" veya "burut" adıyla günümüzde bile kullanılmaktadır.

Üstelik yoğurt yalnızca bizim mutfağımızın vazgeçilmezi olmakla kalmamış, bu topraklardan çok uzaklarda birçok ülkenin mutfağına kadar girmiş.

Mesela, Uzakdoğu’nun kendine has mutfak kültürüne sahip olan Japonya’da, küreselleşmenin ve gittikçe artan yaşam temposunun da etkisiyle insanlar artık fastfood denilen yemek kültürünün etkisinde kalarak hamburger yemeye başlamışlar.

O, her şeyi çiğ yiyebilen ve sebze ağırlıklı beslenen Japonlar, kendilerini birdenbire sağlıksız ve sindirimi kolay olmayan yemekler arasında buluvermişler. Japonlar bu beslenme açıklarını yoğurtla kapatma yolunu seçmiş.

Tüketilmesi devlet tarafından da desteklenen bir gıda haline gelmiş yoğurt ve hatta 1999 yılından bu yana piyasada olan "Yoğurtlu Türk Yemekleri" adlı kitabın yayınlanması da devletin desteğiyle gerçekleşmiş.

Uzakdoğu’ya kadar giden yoğurtlu yemeklerimiz Türk mutfağının tatlarını oralara kadar taşımış. Hemen hemen bütün yemek tarihçilerinin, Türkler tarafından dünya mutfağına kazandırıldığı konusunda birleştiği yoğurt, Batı’ya da Osmanlı egemenliğindeki topraklardan Amerika ve Avrupa’ya göç eden Yunan, Gürcü ve Ermeniler tarafından yayılmış. Bu yüzden yoğurt tüm dünyada bizdeki adıyla anılır.

Ton balıklı dürüm

6 kişilik

Hazırlama süresi 15 dakika

Malzeme listesi

6 adet lavaş ekmeği veya ince dürüm ekmeği

İç harcı için;

2 kutu konserve ton balığı (yaklaşık 400 gr)

6-7 yaprak marul

1 demet dereotu

2-3 adet taze yeşil soğan

1 su bardağı konserve mısır

2 çorba kaşığı dolusu ketçap

1 çorba kaşığı dolusu mayonez

1 adet limon suyu

2 çay kaşığı tuz, karabiber

Marul yapraklarını yıkayıp çok ince ince doğradıktan sonra çukur bir kaseye aktarın. Dereotu ve yeşil soğanı da ayıklayarak yıkayın, ince ince kıyıp marulun üstüne serpiştirin. Ton balığının yağını iyice süzün, mısırla birlikte salataya ilave edin. Diğer taraftan ketçap, mayonez, limon suyu ve tuzla karabiberi ayrı bir kasede çatalla çırpın.

Hazırladığınız bu sosu salatanın üzerinde gezdirin. Tüm malzemeleri çatalla iyice karıştırarak harmanlayın. Daha sonra lavaş ekmeklerini tezgaha yayın. Hazırladığınız ton balıklı salata harcını ekmeklerin üstüne eşit olarak paylaştırdıktan sonra sıkıca sararak rulo yapıp dürüm şekline getirin. Her bir dürümü ortadan ikiye bölün. Servis tabağına dizerek ikram edebilirsiniz.
Yazarın Tüm Yazıları