Kurbanı, yılbaşı, Keyveni yarışması, Gaziantep Mutfak Müzesi derken, çoktandır bahsetmek istediğim bir konudan bahsedemediğimi fark ettim.
Bu konu içime dert oldu. Bu ne yemekle, ne de yemek kültürüyle ilgili bir konu. Ama gurur duyduğum çok eski bir arkadaşımın bana LÖSEV Vakfı aracılığıyla mutluluk bağışladığı için dayanamayıp bu yazıyı yazıyorum. Ankara Deneme Lisesi’nde okurken çok sevdiğim bir biyoloji öğretmenim vardı: Nermin Ezer. İşte onun oğlu Üstün’le 26 yıl önce tanıştım. Eşimin Ankara Tıp Fakültesi’nden sınıf arkadaşıydı. Ben henüz ODTÜ’de okuyan genç bir kız iken onlar da Tıp Fakültesi’nden yeni mezun olmuş birer doktordu. O ve birkaç arkadaşı daha hastaneye yakın olan evimize sık sık gelirlerdi. Birlikte yemek yer, uzun uzun sohbet ederdik. İşte ben en çok o uzun sohbetleri ve keyifli Ankara akşamlarını özlüyorum şimdi. Sonra, Dr. Üstün, İstanbul’daki evimize gelerek lösemili çocuklarla ilgili bir vakıf kurduğunu anlattı. Biz de çok heyecanlanmıştık ve o günden bugüne çalışmalarını takip ettik. Çevremde olup beni tanıyanlar bilirler. Ben en çok çocukları ve yaşlıları severim. Onlara karşı hep sabırlı ve hoşgörülü olmaya çalışırım. Çocuklar için, onların yararına atılan her adımı mutlaka desteklemeye çalışırım. Hele bir de o çocuklar hasta ya da yoksul ise durum daha da özeldir benim için. Lafın kısası Kurban Bayramı’nda da kurban bağışımı LÖSEV’e yaptım. Çünkü LÖSEV’in ne kadar güvenli ellerde olduğunu biliyorum. Kesilen kurbanlar Pınar gibi kaliteli entegre et firmaları tarafından değerlendirilecek ve böylece çocuklarımız 12 ay boyunca taze et ürünleri yiyebilecek. İhtiyaç fazlası yapılan bağışlar ise lösemili çocuklarımızın bedava tedavi edilmesi ve diğer ihtiyaçları için kullanılacak. Yaşam felsefesi olarak, “komşun aç yatarken sen tok yatma” yı almış biriyim. “Benim ve ailemin karnı doysun yeter, başkalarından bana ne” diyemem. Diyeceğim o ki, hepimiz el ele verirsek lösemili ve kanserli çocuklarımıza hayat verebiliriz.
Şam fıstıklı kakaolu parfe
10 KİŞİLİK HAZIRLAMA SÜRESİ 25 DAKİKA MALZEME LİSTESİ ? 2 su bardağı süt ? 1 yemek kaşığı dolusu kakao ? ½ yemek kaşığı neskafe ? 1 su bardağı tozşeker ? 2 poşet hazır toz kremşanti ? ½ su bardağı çekilmiş şam fıstığı ? 4 adet yumurta (oda sıcaklığında beklemiş olmalı) ? 1 paket vanilya ? ½ çay kaşığı tuz
YAPILIŞI: Süt, kakao ve neskafeyi küçük bir tencerede, tel çırpacak yardımıyla karıştırın. Tozşekeri ekleyip kısık ateşte, sürekli karıştırarak, neskafe ve şeker iyice eriyinceye kadar ısıtın. Karışım kaynamadan ocaktan alıp soğuması için bir kenarda bekletin. Diğer taraftan, toz kremşantiyi derin bir kaba aktarıp üzerine soğuk haldeki kahveli sütü ilave edin. Mikserin yüksek devriyle 5-6 dakika, kremşanti katılaşıncaya kadar çırptıktan sonra, buzdolabında bekletin. Oda sıcaklığında bekleyen yumurtaların sarıları ve aklarını ayırın. Yumurta sarıları, vanilya ve çekilmiş şamfıstığını derin bir kasede, mikserin yüksek devriyle 2-3 dakika, köpük köpük oluncaya kadar çırpın. Yumurta aklarını ayrı bir kaba aktarıp üzerine yarım çay kaşığı tuzu kattıktan sonra, yine mikserin yüksek devriyle 10-12 dakika, katılaşıp kar gibi oluncaya kadar çırpın. Yumurta aklarını tahta bir kaşık ya da plastik spatula yardımıyla yavaş yavaş yumurta sarılarınını üzerine ekleyip, karıştırın. Buzdolabında beklemekte olan kremşantiyi, tahta kaşık ya da spatula yardımıyla karışıma yavaş yavaş ve bir taraftan da karıştırarak ilave edin. Şimdi dikdörtgen bir kek kalıbını (istediğiniz şekildeki bir kalıbı kullanabilirsiniz) streç film ya da alüminyum folyoyla kaplayın. Parfe için hazırladığınız karışımı kalıba aktarıp üzerini düzelttikten sonra buzdolabının derin dondurucusunda en az 5-6 saat ya da 1 gece bekletin. Servis yapmadan önce, kalıbı servis tabağına ters çevirip üzerindeki folyoyu sıyırın. Üzerini şam fıstıklarıyla süsleyip dilimleyerek servis yapın.