Paylaş
11 ayın sultanına hoş geldin diyerek ve tüm İslam alemine de hayırlı ramazanlar dileyerek başlayalım söze.
Ramazanın ilk gününün bugüne rastladığını takvimlere bakarak, çok önceden öğrenebilme şansına sahibiz.
Peki astronomi bilimi gelişmediği zamanlarda durum nasılmış diye merak ettiniz mi hiç?
Yani takvimler ramazanın başlangıcını, bitişini, bayramları göstermediği zamanlarda?
O zamanlar ramazana yakın günlerde yüksek yerlere, camilerin minarelerine çıkıp gökyüzünü gözleyen insanlar olurmuş.
Akşamları gökyüzüne bakan, ayın ilk hilalini gözetleyen keskin gözlü bu insanlar, hilali gördükleri anda şahitleriyle birlikte müftüye giderlermiş.
Müftü, şahitleri de dinledikten sonra yeni hilalin doğduğuna ikna olursa ramazan davullarla ve cami ışıklarıyla halka ilan edilirmiş.
Günlerce gökyüzüne bakarak bekleyen ve hilali ilk kez haber verenin ödülü ise yüklü bir bahşişmiş.
İSTANBUL USULÜ İÇ PİLAV
Havucu soyup yıkadıktan sonra boylamasına dörde bölün ve tavla zarı formunda doğrayın.
Ciğeri yıkayıp süzdükten sonra kesme tahtası üzerinde kuşbaşı et formunda doğrayın.
Yağı pilav tenceresinde kızdırın. Ciğeri kızgın yağa aktarıp 2-3 dakika kadar kavurun.
Üzerine havuç, dolmalık fıstık ve yıkayıp süzdüğünüz kuşüzümünü hemen ekleyip 2-3 dakika daha kavurun. Sıcak suyu da aktarıp tuz ve karabiberi serpiştirin.
Su kaynamaya başlayınca, yıkayıp süzdüğünüz pirinci ilave edip tencerenin kapağını kapatın. Kısık ateşte, pilav suyunu çekmeye başlayıncaya kadar pişirip ocaktan alın.
Yaklaşık 20-30 dakika dinlendirdiğiniz pilavı tahta bir kaşıkla karıştırarak servise sunun.
Malzeme listesi
2 su bardağı pirinç
1 yemek kaşığı tereyağı
200 gr kuzu ciğeri
1 adet küçük boy havuç
1 kahve fincanı
dolmalık fıstık
1 kahve fincanı kuşüzümü
3 su bardağı sıcak su (Et ya da tavuk suyu kullanmanızı öneririm.)
1 çay kaşığı tuz, karabiber
Paylaş