Dün sofralarımızın vazgeçilmez sebzelerinden birini, havucu anlatmaya çalışmış ve köşemize sığdırabildiğimiz kadar yararlarından bahsetmiştik. Bugün de havuç bahsini kapatmayalım ve bu mucizevi bitkinin bir başka yararlı tarafını anlatalım diyorum.
Ancak, havucun bu tarafını anlatırken Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu’nun "Bitkisel Sağlık Rehberi" isimli kitabını kaynak olarak kullandığımızı da belirtmeden edemeyeceğim. Kitapta pek çok hastalığa karşı bitkisel önlemler, tedavi biçimleri yer alıyor.
Saraçoğlu, çeşitli gazetelere verdiği röportajlarda kebap ve fastfood kültürünün beslenme şeklimizi olumsuz yönde etkilediğini ve bu yüzden de adını bile bilmediğimiz pek çok hastalığın ortaya çıktığını üstüne basa basa söylüyor. Saraçoğlu’na göre sağlıklı beslenmenin yolu "sağlıklı besin"den geçiyor ama Türkiye’de geleneksel tarım yavaş yavaş terk edildiği ve doğal tohumlar yerine ebter, yani melez tohumlar kullanıldığı için öyle sağlıklı besinden söz etmek gün geçtikçe güçleşiyor. Çünkü, ebter tohumla üretilen sebze ve meyvelerde bizi hastalıklara karşı koruyabilecek maddeler yok denecek kadar az.
İşte bu yüzden, sağlıklı beslenme için Prof. İbrahim Saraçoğlu’nun önerdiği çözüm gayet net: Tekrar geleneksel tarıma dönerek doğal tohum yerine melez tohum kullanmaktan vazgeçmek.
Yazımızın başında havuçtan ve onun yararlarının birinden bahsedeceğimizi söylemiştik. Sözümüzü tutalım ve başlayalım tekrar havuç demeye. Bu sebzenin Alzheimer’ı önlemekte etkin rolü var. Ayrıca unutkanlığa da iyi geliyor. Bu noktada tekrar Prof. Saraçoğlu’na dönmek zorundayız çünkü Saraçoğlu, aynı öğünde yediğimiz iki besin maddesinin birbirini kötü etkileyebileceğini belirtiyor.
Örneğin havucun içinde Alzheimer’a karşı etkili maddeler bulunmasına karşın bu maddeler salatanın diğer malzemeleriyle etkisiz hale gelebiliyor. Yani, salataya doğradığımız yeşilliklerle, limon ya da sirkeyle.
Peki o zaman ne yapmalı? Saraçoğlu’na göre cevap çok açık. Gece yatmadan önce bir çay bardağı kadar havuç suyu içmek yeterli. İbrahim Saraçoğlu sebze ve meyvelerin yararlı özelliklerinden yararlanmanın en iyi yolunun "kür" uygulamak olduğunu da ısrarla söylüyor. Tıpkı havuç suyu kürü gibi. Profesörün ısrarla söylediği bir şey daha var ki gerçekten çok önemli. Bütün bu bitkisel kürleri uygulamaya başlamadan önce mutlaka ama mutlaka doktora başvurmak.
Zeytinyağlı havuç doğrama
Malzeme listesi
á 4 adet orta boy kalın havuç
á 1 adet orta boy kuru soğan
á 8-10 adet sarmısak
á 1/2 su bardağı zeytinyağı
á 1 çay kaşığı tuz, karabiber
á 2 çay kaşığı tozşeker
á 2 demet dereotu
Havuçların kabuklarını kazıyıp iyice yıkadıktan sonra, yarım santim kalınlığında halkalar halinde doğrayın. Soğanı soyup ikiye böldükten sonra yarımay şeklinde ve incecik doğrayın. Sarmısakları ise sadece soyun. Zeytinyağını orta boy çelik bir tencereye aktarıp orta ısılı ateşte kızdırın.
Üzerine soğan ve havucu ekleyip tahta kaşıkla sürekli karıştırarak 4-5 dakika kadar kavurun. Tuz, karabiber ve tozşekeri serpiştirip sarmısakları ilave edin. 1 su bardağı sıcak suyu da aktarıp ocağı hafifçe kısın. Havuçlar iyice yumuşayıncaya kadar, en az 30 dakika pişirin. İsterseniz suyla birlikte bir fincan kadar pirinç de katabilirsiniz. Yemeği ocaktan alıp servis tabağına aktardıktan sonra üzerine incecik kıydığınız dereotunu serpiştirin. Ilık ya da soğuk halde servise sunun.