Sahrap Soysal

Yumurtanın yapısı

14 Mayıs 2013
Dün yumurta üzerinde durmuş ve yumurtanın gün geçtikçe yapısındaki suyu kaybettiğini söylemiştik.

Peki yumurtanın yapısında başka neler var? Bu sorunun net bir cevabı yok. Yumurta kabuk, beyaz ve sarı olmak üzere üç kısımdan oluştuğu için her bir kısmı ayrı ayrı irdelemek gerekiyor. Kabuk, yumurtayı dış etkenlerden koruyor. Mineral, organik maddeler ve sudan meydana gelen kabuk gözeneklidir ve havayı içeriye geçirir.
Yumurtanın yaklaşık yüzde yetmişini oluşturan beyazı, su ve protein içerir. Yumurtanın besleyici kısmı üçte birini oluşturan sarısıdır. Su, yağ, protein ve çok az miktarda da olsa karbonhidrat içeren yumurta sarısı ayrıca A, D ve E vitaminleri bakımından da zengindir.

Malzeme listesi

-500 gr but eti
(kuşbaşı et formunda doğranmış olmalı)
Terbiyesi için; - 4 yemek kaşığı zeytinyağı 

Yazının Devamını Oku

Yumurta bayatlayınca

13 Mayıs 2013
Mutfaklarımızın temel malzemelerinden biridir yumurta. Hem tek başına hem de malzemelerle zenginleştirilerek öğünlerimizi kurtarabilir. Ayrıca hamurişlerinin de olmazsa olmazıdır.

Son zamanlarda hakkında pek çok şey söylendi, bir ara kolesterolü yüksek olanlara yasaklandı, sonra yine bu yüzden tartışmalara konu oldu. Kısacası kendisi çok küçük olmasına rağmen hem mutfaktaki, hem de beslenme düzenimizdeki yeri büyüktür onun.
Bütün diğer gıdalar gibi yumurta da bayatlar. Peki yumurtanın taze olanıyla bayat olanı nasıl ayırt edilir, biliyor musunuz? Öncelikle şunu bilmekte fayda var; yumurta her gün yapısındaki dört miligram suyu gözeneklerinden dışarı verir.
Yumurtanın su kaybetmesi demek içindeki havanın çoğalması demek olduğundan yumurta gün geçtikçe hafifler. Bunun içindir ki içindeki su miktarı iyice azalmış olan yumurta suya bırakıldığında batmayıp suyun yüzeyinde kalır. İşte bayat yumurtayı anlamanın pek çok yolundan en pratik olanı budur.

Deniz börülcesi mezesi-Bodrum

Börülcelerin sert olan köklerini kesip ayıkladıktan sonra akan suyun altında iyice yıkayın.
Börülceyi büyük bir tencerede kaynayan 10 su bardağı suda, tencerenin kapağını kapatmadan 25-30 dakika, iyice yumuşayıncaya kadar haşlayıp süzün. Otları kök kısımları yukarı bakacak şekilde parmaklarınızın arasında tutun. Yeşil kısmını aşağı doğru sıyırın. Böylece beyaz kılçığı ortaya çıkacaktır. Yeşil kısımları servis tabağına alın, kılçıklarını atın. İyice temizlediğiniz börülceleri salata tabağına koyun.
Diğer taraftan, sosu hazırlamak için; limon suyu, zeytinyağı ve dövülmüş sarmısağı küçük bir kasede çırpın. Hazırladığınız sosu salatanın üzerine gezdirip isterseniz balsamik sirke ya da elma sirkesi ilave edin. Salatayı iyice karıştırıp isterseniz üzerine ceviz içi serpiştirin ya da yoğurt gezdirerek servise sunun.

Yazının Devamını Oku

Fastfood cenneti Amerika

12 Mayıs 2013
ABD, yiyeceklerin devasa porsiyonlar halinde servis edildiği bir ülke. Okulların, evlerin, işyerlerinin etrafını fastfood restoranları bir ahtapot gibi sarmış.

ABD’de Virginia’dan güneye doğru 1000 kilometreyi aşkın yol kat ettik. Yol boyunca her 5-10 kilometrede bir, yerleşim bölgesine çıkış veren tabelalar gördüm. Bu işaret levhalarının hepsi fastfood restoranlarının isimleriyle doluydu. Levhalar o kadar özendiriciydi ki, “Eve giderken şu restoranlardan birine uğrayıp bir şeyler yiyeyim” diyesiniz geliyordu...
Amerika, bir fastfood cenneti adeta. Yerleşim birimlerinin, okulların, evlerin, işyerlerinin etrafını fastfood restoranları bir ahtapot gibi sarmış.
Milli yemekleri hamburgeri, bizim “asla yemeyiz” dediğimiz angus etinden yapıyorlar.
Neredeyse 250 gram ağırlığındaki dev hamburgerlerine bayılıyorlar. Sandviç çeşitliliği şaşırtıcı boyutta. Meksikalıların ve Güney Amerikalıların, artan nüfusun da etkisiyle çok tükettikleri, bizim gözleme benzeri burritos’ları nerdeyse her köşe başında satılıyor.

TENCERE YEMEKLERİNE HASRET KALDIM

Dev pretzel’leri, dev kurabiyeleri ve devasa kekleri gördükçe kendimi Güliver’in ülkesindeki cüceler gibi minnacık hissettim.
Ama ülkede, en eski göçmenlerden olan İtalyanların pizzası yine ağırlığını ve popülaritesini koruyor.

Yazının Devamını Oku

Salata önemlidir

11 Mayıs 2013
Salatanın yardımcı yemek olarak algılandığı günler geride kaldı artık. Eskiden sadece salata yiyip sofradan kalksak iştahsız olduğumuz sanılırdı hemen. Bugünse salata, hem sağlıklı hem de pek çok ana yemekten daha lezzetli ve doyurucu olduğu için tercih ediliyor.

Mesela eskiden salatada pişmiş tavuk ya da et kullanmak beklenmezken, bugün salatalar, içlerine konulan etin pişirilme tekniğine göre çeşitlere ayrılıyor.
Bütün salata çeşitlerini yiyen biri olarak benim favorim ise biraz pahalı bir salata olmasına rağmen, deniz mahsulleriyle hazırlanan salatalar.
İçinde yengeç etinin, küçük pembe karideslerin, kalamarların olduğu yeşil salatayı yemeye doyamam.
Salatanın lezzetli olmasının en önemli etkenlerinden biri tabii ki, tadına tat katan sostur. Bu konuda ne kadar özen gösterseniz azdır.
Mesela salatada kullandığınız yeşilliklerin süzülmüş olması çok önemlidir, aksi takdirde hazırladığınız sos yaprakların üstünden akar ve lezzeti sadece dipteki malzemeye katılır.
Bence salata yeşilliği seçerken görüntüsünden çok tadına özen gösterin.
Çünkü istediği kadar iştah açıcı ve güzel görünsün, tadı tuzu olmayan yapraklar ağza alındıklarında küçük renkli kâğıt parçalarından farksız olurlar.

BADEMLİ BİSKOTTİ

Yazının Devamını Oku

Tavuklu mercimek

10 Mayıs 2013
Yıkayıp süzdüğünüz mercimeği, ortadan ikiye böldüğünüz soğanı, tuz ve karabiberi tencereye koyup yumuşayıncaya kadar haşlayın.

(Düdüklü tencere kullanırsanız pişirme işlemi daha kısa sürer.) Haşlanmış mercimeği süzüp orta boy bir fırın kabına (borcam ya da porselen kap da kullanabilirsiniz) aktarın.
Tavuğu da kuşbaşı et formunda doğrayın. Zeytinyağını bir tavada kızdırın. Tavuk eti ve sirkeyi tavaya aktarıp sürekli karıştırarak 5 dakika kadar kavurun. Tuz, karabiber ve kekiği katıp 2-3 dakika daha pişirdikten sonra ocaktan alın.
Diğer taraftan, beşamel sosu hazırlamak için, sıvıyağı küçük bir tencereye aktarıp orta ısılı ateşte hafifçe kızdırın. Unu tencereye ekleyip, karıştırarak 2 dakika, hafifçe sararıncaya kadar kavurun. Unu ocaktan alıp üzerine karıştırmaya devam ederek (tel çırpıcı öneririm) azar azar sütü ilave edin. Tencereyi tekrar ocağa koyup tuzu ilave ettikten sonra karıştırmaya devam ederek katılaşıp kaynayıncaya kadar pişirin.
Kaynamaya başlayınca ocaktan alın. Tavuk parçalarını mercimeğin üzerine yayın. Üzerine beşamel sosu aktarın. İsterseniz üzerine yarım su bardağı rendelenmiş kaşar serpiştirin. Yemeği 180 dereceye ve alt üst konuma ayarladığınız fırında üzeri kızarıncaya kadar, 30-35 dakika kadar pişirip çıkarın. Sıcak sıcak servise sunun. 

Malzeme Listesi

1 adet tavuk göğüs eti 
3 yemek kaşığı zeytinyağı 

Yazının Devamını Oku

Etli taze bezelye

9 Mayıs 2013
Ayıklanmış taze bezelyeyi yıkayıp süzün. Eğer dondurulmuş bezelye kullanacaksanız, buzunu hiç çözmeden tencereye aktarabilirsiniz.

Zeytinyağı ve tavla zarı formunda doğradığınız tavuk etini orta boy bir tencereye koyun. Orta ısılı ateşte, sürekli karıştırarak 3-4 dakika kadar kavurun.
Yemeklik incecik doğranmış soğanları da tencereye aktarıp karıştırmaya devam ederek 2-3 dakika daha kavurun.
Bezelyeyi ekleyip 3-4 dakika daha kavurmaya devam edin.

Tuz, karabiber ve soyup küp küp doğradığınız domatesleri (salça da kullanabilirsiniz) ilave edip sıcak suyu da aktarın. İsterseniz yarım çay kaşığı Hint safranı (zerdeçal) ve 1 çay kaşığı toz köri ekleyebilirsiniz. Yemeği arada sırada karıştırarak kaynayıncaya kadar pişirin.
Ocağın altını kısıp 45-55 dakika daha pişirin. Taze bezelye uzun sürede pişer. Ocaktan alıp incecik kıyılmış dereotuyla süsleyerek servise sunun.

Malzeme Listesi1 kg taze bezelye 

Yazının Devamını Oku

Acı suda erimez

8 Mayıs 2013
Bazı insanlar vardır, sofraya oturur oturmaz, yemeğin ne olduğuna bakmadan acı biber isterler.

Sizin dilinizin ucuna bile değdirdiğinizde pişmanlıkla kıvrandığınız küçük acı biberleri bir lokmada yutuverirler.
Peki acı biberi bu kadar acı yapan nedir?
Aslında biberde bulunan kapsaisin adlı maddedir ağzımızı yakan. Biberi dilimizin ucuna sürdüğümüzde ağzımızda bulunan ve sıcağa duyarlı olan reseptörler uyarılmış olur. Beyne de sıcağa maruz kalma sinyali gider böylece.
Acı yedikten sonra sıcak basmasının ve terlemenin açıklaması da işte budur.
Acı yedikten sonra su bardağına sarılırız çoğumuz. Ancak hemen her seferinde sudan umduğumuzu bulamaz ve başka çareler ararız.
Bunun nedeni de kapsaisinin suda çözülme özelliğinin olmamasıdır.
Bu madde yağda çözünebildiğinden acı yedikten sonra ayran gibi yağ içeren içecekler içmekte fayda vardır yani.

Yazının Devamını Oku

Köftesiz olmaz

7 Mayıs 2013
Türk mutfağına özel bir sürü et yemeği vardır ama bunların arasında köftenin yeri her zaman başka olmuştur.

Avrupalıların pek bilmediği köfte, Ortadoğu, Avrupa ve İran mutfaklarında da çok kullanılan bir yemektir.
Zaten adını da Farsça’da ‘dövülmüş’ anlamına gelen “köfte” sözcüğünden almıştır.
Köftenin keşfi çok tanıdık bir bahaneyle; tasarruf isteğiyle gerçekleşmiştir.
Parça etleri kebap ya da yahni yapmak için pişiren insanlar, bu etlerin ayrılmasından sonra kalan etle ne yapacaklarını bilememişler ve bir süre düşündükten sonra da köfteyi icat etmişlerdir.
Kebap ve yahniden artan bu biçimsiz etler, önce dövülür ya da kıyma makinesinden geçirilir. İçine bulgur, pirinç ya da ekmek içi katılır. Lezzetini artırmak için baharat ve soğan eklenerek sıkıca yoğrulur.
Son olarak elle biçimlendirilip haşlama, kızartma, ızgara ya da fırınlama gibi yöntemlerden herhangi biriyle pişirilir.
Ben bu yöntemlerin hepsini denedim. Şunu söylemek zorundayım; annemin o muhteşem kuru köftesinin tadı hiçbirinde yoktu.

ZEYTİNLİ HELLİM KEK (KIBRIS)

Yazının Devamını Oku