Pelteyi hazırlamak için vişne suyu, nişasta ve toz şekeri küçük bir tencereye koyup kısık ateşte, sürekli karıştırarak koyulaşıp şeffaf hale gelinceye kadar pişirin.
Kaynayınca ocaktan alıp kaplara paylaştırın ve buzdolabında bekletin.
Muhallebiyi hazırlamak için süt, pirinç unu, (önce az sütle ezmeniz gerek) şeker, vanilya ya da salebi orta boy bir tencereye koyun.
Orta ısılı ateşte, sürekli karıştırarak koyulaşıp kaynayıncaya kadar pişirin. Kaynadıktan 2-3 dakika sonra ocaktan alın.
Soğuttuğunuz muhallebiyi buzdolabında bekleyen peltelerin üzerine paylaştırın.
Muhallebi soğurken kaymak tutmasın diye sık sık karıştırın.
Tatlı iyice soğuduktan sonra servise sunun.
6 su bardağı tuzlu suyu orta boy bir tencerede kaynatın. Havucu, kaynayan tuzlu suda 7-8 dakika hafifçe haşlayıp süzün.
Zeytinyağı ve incecik doğranmış soğanları orta boy bir tencereye aktarıp orta ısılı ateşte, sürekli karıştırarak 2-3 dakika kavurun. Haşlanmış havuçları ekleyip 7-8 dakika daha karıştırarak pişirin.
Yumurtalar, tuz ve karabiberi derin bir kapta çatal ya da tel çırpacak yardımıyla iyice çırpın. Bu karışımı kavrulan havuçların üzerine aktarıp kısık ateşte ara sıra karıştırarak yumurtalar pişinceye kadar kavurun.
Üzerine ince kıyılmış maydanozu serpiştirdikten sonra sıcak sıcak servise sunun.
Malzeme listesi
-Yarım kg havuç
- 2 adet orta boy kuru soğan
(Alacalı ya da tam olarak soyabilirsiniz.)
1,5-2 santim kalınlığında halkalar halinde dilimleyin. Acı suyunun çıkması için bol tuzlu suda 30-40 dakika kadar bekletin.
(İsterseniz patlıcanları, saplarının 1-2 santim aşağısından başlayarak uzunlamasına dörde de bölebilirsiniz. Böylece patlıcanlar yelpaze şekli alacaktır.)
Sosu hazırlamak için; zeytinyağı, incecik yarımaylar halinde dilimlediğiniz soğanlar ve ince halkalar halinde doğradığınız yeşil biberleri derin bir kaba koyun.
Sarmısakları da ortadan ikiye bölerek katın. Soyup tavla zarı formunda doğradığınız domatesleri de ilave edip toz şeker, tuz, karabiber ve sirkeyi de katın ve kaşıkla karıştırın. (İsterseniz bu sosu hafifçe pişirebilirsiniz de, ama ben çiğ olarak kullanıyorum.)
Geniş ve derin bir tencereye arada boşluk bırakmadan bir sıra patlıcan dizin.
Üzerine hazırladığınız domatesli sosu gezdirdikten sonra tekrar patlıcan dilimleri dizin.
Rendelediğiniz soğanın suyunu sıkıp ilave ettikten sonra birkaç dakika sıkıca yoğurun.
Bir tepsiye 2 yemek kaşığı un serpin. Köfte harcından nohut büyüklüğünde parçalar koparıp parçaları avuçlarınız arasında yuvarlayın. Köfteleri tepsideki unun üzerine yayıp karıştırarak una bulanmalarını sağlayın ve buzdolabında 1 saat kadar bekletin.
2 yemek kaşığı sıvıyağı bir tavada kızdırın. Buzdolabından çıkardığınız köfteleri tavayı sallayarak kızartın. Köfteleri el kevgiriyle süzerek bir tabağa alın.
Diğer taraftan süzme yoğurt, yumurtaları ve unu büyükçe bir tencereye koyup tel çırpıcı yardımıyla çırpın. Üzerine 8 su bardağı suyu (et ya da tavuk suyu veya bulyon kullanmanızı öneririm) ekleyip tekrar çırpın.
Tencereyi orta ısılı ateşe oturtup sürekli karıştırarak kaynayıncaya kadar pişirin. Tuz ve karabiberi serpip kaynamaya başlar başlamaz kesme erişteyi ve köfteleri ilave edin.
Sürekli karıştırmaya devam ederek erişteler yumuşayıncaya kadar, 5-6 dakika daha pişirin. Ocağın altını kısıp kısık ateşte, erişteler yumuşayıncaya kadar pişirin ve ocaktan alın.
Bir tavada tereyağı eritin ya da zeytinyağı kızdırın. Naneyi kızgın yağa ilave edip ocaktan alın. Yağlı sosu çorbaya katın. İsterseniz pul biber ya da isot da katabilirsiniz. Çorbayı sıcak sıcak servise sunun.
Malzeme Listesi
11 ayın sultanına hoş geldin diyerek ve tüm İslam alemine de hayırlı ramazanlar dileyerek başlayalım söze.
Ramazanın ilk gününün bugüne rastladığını takvimlere bakarak, çok önceden öğrenebilme şansına sahibiz.
Peki astronomi bilimi gelişmediği zamanlarda durum nasılmış diye merak ettiniz mi hiç?
Yani takvimler ramazanın başlangıcını, bitişini, bayramları göstermediği zamanlarda?
O zamanlar ramazana yakın günlerde yüksek yerlere, camilerin minarelerine çıkıp gökyüzünü gözleyen insanlar olurmuş.
Akşamları gökyüzüne bakan, ayın ilk hilalini gözetleyen keskin gözlü bu insanlar, hilali gördükleri anda şahitleriyle birlikte müftüye giderlermiş.
Müftü, şahitleri de dinledikten sonra yeni hilalin doğduğuna ikna olursa ramazan davullarla ve cami ışıklarıyla halka ilan edilirmiş.
Eskiden, yani İstanbul’un konaklarında her akşam iftar davetlerinin verildiği, iş hayatının ve toplumsal hayatın ramazana göre şekillendiği yıllarda, iki-üç hafta önceden başlarmış ramazan ayının hazırlığı.
Hummalı bir temizlik yapılırmış öncelikle. Ev dip köşe temizlenirmiş.
Ramazan dendi mi kiler gelirmiş akla. Kilerler eksik malzemelerin fazlasıyla doldurulmasıyla renklenirmiş. Bir ay boyunca yetecek kadar un, şeker, bakliyat, pirinç alınır, ramazan boyunca alışveriş yapılmaması amaçlanırmış.
Hali vakti yerinde olanlar her şeyi Asmaaltı’ndan alırlar, yük arabalarıyla taşıtıp kilerlerine doldururlarmış. Ramazan yaklaştıkça artan telaş reçel, turşu yapımıyla son bulur, böylece ramazanın sıkıntısız şekilde geçirilmesi hedeflenirmiş.
Vişne kompostosu
Taze vişne kullanacaksanız, saplarını koparıp yıkadıktan sonra süzün. Vişnelerin pişerken dağılıp parçalanmaması için önce şerbetini hazırlayıp sonra vişneleri pişirmeniz gerekir. Su ve tozşekeri orta boy bir tencereye koyup içine iki adet de karanfil atın.
Orta ısılı ateşte, arada sırada karıştırarak şeker eriyip kaynamaya başlayıncaya kadar pişirin. Şerbet kaynamaya başladıktan 2-3 dakika sonra vişneleri kaynayan şerbetin içine aktarın. (Dondurulmuş vişne kullanacaksanız buzunun çözülmesini beklemeden sıcak şerbetin içine atabilirsiniz.)
Buradaki hindi, “Hint” sözcüğünden geliyor. Demirhindi, Farsça bir sözcük aslında ve hinthurması diye anılan bir meyvenin adı. Şurup ise çekirdekleri ayıklandıktan sonra kalan etli kısımdan elde ediliyor.
Demirhindi bir sıcak iklim bitkisi ve 20-25 metrelik ağaçlarda yetişiyor. Her gün bir bardak demirhindi şurubu içmek, sindirimin düzenlenmesine yardımcı oluyor. Ayrıca bu şurup mideyi sağlamlaştırıyor.
Siz de “Demirhindi de ne demek?” diyenlerdenseniz, hiç vakit kaybetmeyin bu çok faydalı olan ve bir o kadar da lezzetli şurubu denemek için.
Artık doğal beslenme zamanı. Sağlıklı yaşamanın yolu yiyip içtiklerimizden geçiyor en çok.
Hatta bazı semtlerde içme suyu bulunmadığından varlıklı kimseler hayır için o semtlere çeşme yaptırırmış.
Çeşme mimarisi, zaman içinde sanatkârların birbiriyle yarıştığı bir alan olmuş. Şairlerin yazdığı şiirler, usta hattatlar tarafından çeşmelere işlenirmiş.
Kayışdağı, Taşdelen gibi kaynak sularının başları da özellikle cuma günleri panayır yerine döner, tüm İstanbul atlarla eşeklerle buralara gidermiş.
Kadınların evde yaptıkları yemekler kurulan yer sofralarını süsler, bir yandan getirilen bidonlar doldurulurken, bir yandan da yemek telaşı başlarmış.
BARBUNYALI İSPANYOL MAKARNASI
Malzeme Listesi
1 paket burgu veya kelebek makarna (Herhangi bir makarna çeşidi kullanabilirsiniz.)