Paylaş
Benim aklıma hep çocukluğumun renkli küçük arabaları gelir mesela
…
Bir de yıllar sonra,
hayatın getirdiği oyunlar var ki anlatsak bitmez!
Neyse…
…
Oyun’un kelime anlamına baktığınızda 10 farklı anlam ve açıklama ile TDK tarafından tanımlandığını biliyor muydunuz?
Bir bakın derim,
belki kendi oyununuzu bile bulursunuz.
…
Ee tabi konuya hayat bir oyun, biz bu oyunun bir parçasıyız çerçevesinden de bakabiliriz.
Ya da her iletişimin içinde oluşan
anlık oyunları ve rolleri de hatırlayabiliriz.
…
Peki, “zor” niye oyunu bozuyor?
Bu söz genel olarak hile ya da güç kullanarak oyunun boşa çıkarılması/bozulması kullanılagelmiş.
Burada “zor” tanımı hile ve güç odağında.
Yani oyunu,
o an var olan düşünceye göre zorla değiştirme hali.
Bazen stratejik, bazen keyfi, ee muhtemelen çıkarsal,
belki egosal ya da
kişinin ufkunun sınırlarınca.
…
Bir de iş hayatında bozulan oyunlar var. Orada “zor” tanımı daha öz haline diyebilirim.
Sıkıntı, güçlük, rahatsızlık,
yüküm, mecburiyet,
baskı vs.
…
Hadi ben aklımdaki oyun bozanları yazayım, siz de tespit ettiklerinizi düşünün ve hatta daha fazlasını ekleyin.
Vizyonsuzluk,
stratejiden yoksun olmak, iletişimi yalınlaştıramamak,
-mış gibi yapmak,
yeterince pişmemek & gelişmemek,
yanlış strateji kurmak,
olduğundan fazla görünmek, altı boş olmak,
karar anında öncelikleri ölçekleyememek, becerememek,
yönetim yetkinlikleri ile pek tanışmamış olmak,
görmemek,
duymamak,
merak etmemek,
anlamamak,
anlaşılmamak…
…
Oofff!
Zor oyunu gerçekten bozuyor sanırım.
Burnunuza bozulmuşluğun kokusu geldi mi?
Paylaş