Paylaş
Bursa Kültür ve Sanat Vakfı’nın başkanlık görevini 10 yıldan fazla süre başarıyla yürüten Fatma Durmaz Yılbirlik ile çıktığımız bir yolculuk bugünkü yazımın nedeni. İki Bursa sevdalısı yoldaş olduk birbirimize ve yolun sonunda harika bir rehber çıktı ortaya. Ne mutlu bana ki ‘Bursa Hakkında Her Şey’ ve ‘Bursa the Ultimate Guide’ ile pandemi sürecinde yayımladığım kitap sayısı 12 oldu. Mesleğim için üretmeye devam ederek 6 Türkçe, 5 İngilizce ve 1 Almanca kitap yazmış olmak benim için ayrı bir sevinç kaynağı. Hadi şimdi gelin Bursa’yı birlikte gezelim.
ADINI USTASINDAN ALIYOR
Gezimize önce lezzet duraklarından başlayalım. Bursa denince ilk akla gelen ‘yoğurtlu döner kebabı’ olur. Bu yemeğin hikâyesi, 1867’ye, et pişirme ustası bir aileden gelen İskender Efendi’nin Uludağ yaylalarında kuzu ve koyun etlerini dikey bir çubuğa kat kat yerleştirmesi ve tasarladığı dik bir ocağın önünde döndürerek odun kömürüyle pişirmesiyle başlıyor. Yemeğin adı ustasından dolayı ‘İskender döner’ oluyor. Zamanla pide, özel tereyağı, sos, yoğurt, domates ve yeşil biber ilavesiyle geliştirilen bu kebap türünün ünü dilden dile yayılmaya başlıyor.
Yoğurtlu döner kebabı
KLASİK LEZZET, CANTIK
Bursa’da yoğurtlu döner kebabın en iyisi, Cemil ve Cemal Usta’nın eski garajdaki ufak yerinde yenir. Cemal ve Cemil kardeşler İskender Efendi’nin kebapçı dükkânında garson olarak işe başlamışlar. O zamanın ustası, bu iki gencin çalışkanlığından çok etkilenmiş. İşin mutfağına sokarak bu mesleği onlara öğretmiş. Kardeşler de 1964’te kendi dükkânlarını açarak bu zamana kadar gelen büyük bir marka olan Uludağ Kebapçısı’nı yaratmışlar. Kebabınızın tadını çıkarırken yanında şıra içmenizi öneririm.
Adı Bursa ile özdeşleşmiş bir başka yer de leziz köfteleriyle Çiçek Izgara. Kurulduğu 1963’ten beri kendine özgü ızgara tarzıyla tamamen yerel malzemelerle hazırlanan köftenin tadına doyamayacaksınız. Köfteseverlere bir adres daha önereceğim: İdris Pideli Köfte. Kuruluşu 1937’ye dayanan ve o zamandan beri Kayhan Çarşısı’nda hizmet veren bu aile işletmesinde pideli köftenin tadına bakın.
Bursa’ya gidince tatmanız gereken bir diğer lezzetse cantık. Bir Bursa klasiği olan cantık, 1800’lerde Kafkaslar’dan Bursa’ya gelmiş Kırım Tatarlarına özgü, pideye benzeyen bir hamur işi. Bursalıların çok sevdiği bu hamur işi düğünlerde, sünnetlerde, cenazelerde ve daha birçok özel günde sofraları süsler. 1860’tan beri Bursa’daki kebapçılara döner pidesi yapan, günümüzde de Türkiye’nin her yerine kebap pidesi gönderen Pidecioğlu’nda bu lezzetin tadına varın.
Odun ateşinde tencere ve fırın yemeklerini tatmak isteyenler için önerim Fasulyeli. Burada 20 çeşit kuru fasulye yapılıyor; tahinli, kavurmalı, tandırlı, ayvalı, kuru erikli, hurmalı, sucuklu, kuru etli... Şansınıza hangisi denk gelirse mutlaka tadına bakın derim. Sürekli değişen menüde aynı yemeğe denk gelme ihtimaliniz yılda bir veya ikiyken her gün pişirilen tek lezzet Bursa’da esnaf lokantalarının değişmez tatlısı olan süt helvası.
Bir başka Bursa klasiği için yolunuzu bu sefer de Tuzpazarı Mahallesi’ne düşürün ve Abdal Mehmet Türbesi’nin hemen karşısındaki Tarihi Abdal Fırını’nda tahinli pide ve taş fırın simidinin tadına bakın. Bu aile işletmesinde lezzetin sırrı odun ateşinde. Dondurma ve sütlü tatlıları seviyorsanız mahallede 1927’de kurulan Mehmet Tanju Geye Dondurmacısı’na uğramayı ihmal etmeyin. Özellikle kazandibi tatlısını tatmanızı öneririm.
Şimdi sizi enteresan bir yere götürmek istiyorum. İçinde ekşi maya müzesi, bir resim galerisi, Mehmet Kamil Kitaplığı ve çini koleksiyonu olan Zennup1884, temelini yemek kültürü üzerine kurmuş. Babaanne Zennup, Halepli ve Antep’e gelin gidiyor. 1884 ise ilk Türkçe yemek kitabının yazıldığı tarih.
42 ŞEHİRDEN ÜRÜN GELİYOR
Lezzet hikâyesi de böyle başlıyor. Yerel üreticileri destekleyen restorana 42 şehirden ürün geliyor. Orijinal tarife uymak en önemli ilkeleri. Bu geleneksel yaklaşımları sunumlarında da karşımıza çıkıyor. Şef Ömür Akkor’un liderliğinde genç bir mutfak ekibiyle devamlı güncel kalmak adına her ay menüyü yeniliyorlar. Ankara tava, vişne kebabı, mersin patatesi, Kilis tava, içpilav, tandır, yağ somunu, tarçınlı lahmacun, helvai hakani, Hamsiköy sütlaç, 200 yıllık tarif Rize helvası, cennet çamuru burada tadabileceğiniz lezzetlerden sadece birkaçı. Zennup1884, kahvaltı ve öğlen yemekleri için doğru adres.
GÜNBATIMINI İZLERKEN
Bir başka lezzet durağa, Akdeniz mutfağından bir menü sunan Pronto Gastro & Bistro’da tablolar, birbirinden güzel bitkiler ve zevkli dekorasyonla Toskana havası estirilmiş. Bahar ve yaz aylarında tattığınız lezzetlere şahane bir günbatımı, kış aylarındaysa şöminenin çıtırtıları eşlik edecek. Hemen yakınındaki, ‘kendin pişir, kendin ye’ konseptini modernize ederek restorana taşıyan Kaburga Et Lokantası ise orman manzarasıyla ruhunuzu okşuyor. Bu konseptle herkese kendi masasının şefi olma fırsatını veren restoranın birbirinden lezzetli mezelerini mutlaka deneyin.
120 yıldır fırıncılık yapan bir ailenin yeni nesil temsilcisi olan Hakan Doğan ve kardeşlerinin işlettiği Pasto Bursa en çok ekşi mayalı ekmekleri ve kahvaltılarıyla ün salmış. Pasto’da 10 tane ekşi maya çeşidi var. Ekmeklerde kullandıkları mayalara ailenin kadınlarının isimlerini vermişler. Ana mayayla yapılan Adil Usta ekmeği herkesin favorisi. Gümüşhane ekmeği, Kastamonu ekmeği ve Çorum ekmeği gibi ekmeklerle Bursa’nın sadece kınalarda dağıtılan kına ekmeği de burada deneyebileceğiniz yöresel lezzetler.
Son olarak da Akdeniz ve Avrupa ülkelerinin damak tadı olarak bilinen kestane şekerinin eşsiz lezzetini Bursa’ya getiren Kafkas’tan kestane şekerinizi almadan eve dönmeyin.
BU KENTTE 2 BİNDEN FAZLA KORUNMASI GEREKEN TARİHİ ESER VAR
Tarihi 8 bin 500 yıl öncesine uzanan Bursa, her adımından tarih fışkıran bir kent. Bu kadim şehrin 2 binin üzerinde korunması gereken kültürel varlığa sahip olduğunu biliyor musunuz? Bursa’yı gezmeye başlarken Hanlar bölgesini ziyaret etmeden olmaz. Koza Han ilk durağınız olsun. Geçmişte ipek ticaretinin merkezlerinden olan han, bugün şehrin karmaşasında mola vermek isteyenlerin adresi. İçindeki dükkânlarda çeşit çeşit ipek kumaşın satıldığı han, İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’i de ağırlamış. İstanbul’daki kadar turistik olmayan ve hâlâ yerel tatlar taşıyan Kapalıçarşı’ya, bir de civardaki diğer hanlara uğrayın. Irgandı Köprüsü ise dünyanın bilinen en eski çarşılı köprülerinden biri. Geleneksel halk sanatları atölye ve mağazalarıyla Bursa denince ilk akla gelen yerler arasında. 1854’te Bursa’da çekilmiş ilk fotoğrafın bu köprüyle ilgili olması da yapıya ayrı bir değer katıyor. Daha sonra Bursa’yı kuşbakışı izlemenin keyfine varacağınız Tophane’ye gidin. Osmangazi ve Orhangazi türbelerini ziyaret edin.
Ulu Cami
1400’de Yıldırım Bayezid tarafından Niğbolu Zaferi’nin şükrü olarak yaptırılan 20 kubbeli Ulu Cami’nin içindeki hat örneklerine ve tam ortasındaki şadırvana hayran olacaksınız. Benim en beğendiklerimden Yeşil Cami ve Yeşil Türbe de mutlaka görülmeli. Camiyi, Sultan 1. Mehmet (Çelebi), 1424’te yaptırmış. Adını bulunduğu semte veren camideki mermer işçiliği, çiniler ve hat levhaları adeta sanat eseri. Mermer taçkapısı oymacılık sanatı şaheserlerinden. Hemen karşısında 1. Mehmet ve ailesinin yattığı Yeşil Türbe var. Etrafındaki asırlık çınarlara hayran kalacağınız cami ve türbe UNESCO korumasında. Muradiye Külliyesi, Bursa’da Osmanlı padişahları tarafından yaptırılan son külliye. Hüdavendigâr Külliyesi, Yıldırım Külliyesi ile Emir Sultan Camisi’ni de görmeden dönmeyin.
Yeşil Türbe
KENDİSİ KADAR ÇEVRESİ DE GÜZEL
- Bursa’nın şehir merkezi ne kadar tarihi güzelliklerle doluysa çevresi de o kadar doğal güzelliklerle kaplı. Örneğin Bursa denince ilk akla gelen Türkiye’nin önemli kış turizmi merkezlerinden olan Uludağ, aslında yaylalarıyla her mevsim şahane manzaralar ve deneyimler sunuyor.
Uludağ
Uludağ’a teleferikle çıkmayı tercih ederseniz son durağınız Sarıalan olacak. Hat boyunca geçilen derin vadiler ve ormanlar arasında en etkileyici olanı 163 metre derinliğindeki Kaynana Çukuru.
Teleferik
- Tarihle buluşmaya Bursa çevresindeki köylerde devam edin. 700 yıldır koruduğu tarihi dokusu ve kültürel yapısındaki izlerle Cumalıkızık, Osmanlı sivil mimarisinin günümüzdeki özgün yansımalarından biri. 1980’de korumaya alınan köy, bir yıl sonra da kentsel doğal sit alanı ilan edildi ve 2014’te UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne kabul edildi.
Cumalıkızık
- 2 bin yıllık tarihiyle Misi Köyü’nde isterseniz yemyeşil tepelerde köylü kadınlarla ot toplayabilir ya da ‘Dağyenice’ isimli sayfiye yerine gidip göletin kenarında piknik yapabilirsiniz.
- Bursa’dan İzmir’e doğru giderken şehirden biraz uzaklaşınca karşınıza çıkar Uluabat Gölü ve birbirinden güzel manzaralarıyla kalbinizi çalar. Kuşların göç yolu üzerindeki gölde 21 balık türü yaşıyor. Uluabat Gölü’ndeki bir yarımada üzerinde kurulu olan Gölyazı Köyü’nün arnavutkaldırımlı dar sokakları ve yıllara meydan okuyan evlerinin arasında kaybolun.
Uluabat Gölü
- İnsanların leyleklerle aile gibi bir arada yaşadığı Eskikaraağaç Köyü’nü görün. Köyün leyleklerle ilişkisi yüzyıllar önceye dayansa da adının duyulması Avrupa Tabiat Mirası Vakfı’nın 2011’de bu köye ‘Leylek Köyü’ unvanı vermesiyle başlamış.
- Marmara sahilindeki Mudanya’nın tarihi MÖ 7’nci yüzyıla kadar uzanıyor. Kurtuluş Savaşı’nın en büyük başarısı sayılabilecek Mudanya Mütarekesi’nin imzalandığı binadaki Mütareke Müzesi ve zamana direnen Rum ya da Girit Mahallesi’yle özel bir ilgiyi hak ediyor.
- Trilye’de zeytin ve zeytinyağı alışverişi yapabilir, sahildeki balık restoranlarında lezzete doyabilirsiniz. Dar sokaklarında tarihle buluşmak için yürüdükçe yürüyün.
- İznik, çoğu turistin Bursa’nın heyecanına kapılıp ziyaret etmeden geçtiği, ziyaret edenlerinse ayrılmak istemediği güzellikte bir yer. Ayasofya Camisi ve Müzesi, Nilüfer Hatun İmareti, İznik Müzesi, Antik Roma Tiyatrosu ve İznik Kapıları İznik Gölü’nün kenarındaki bu şirin beldenin size sunacaklarından sadece birkaçı.
Paylaş