Hayallerin rüzgâra karıştığı yer

Rotamız eskiden beri çok sevdiğim ve her fırsatta yolumu düşürdüğüm Çeşme. Bodrum-Çeşme arasındaki rekabetin ibresi son birkaç yılda Çeşme’den yana kırıldı. En gözde mekân ise tartışmasız Alaçatı. Tarihin her döneminde Ege’nin bereketi ve güzelliği, insanları bu coğrafyaya çekmiş. 

Çeşme, Sakız Adası’na doğru uzanan yarımadanın en ucunda. Eski adı ‘Kyssus’ olan belde, İyon Birliği’nin 12 şehrinden biriymiş. Dilleri İyon’a dönmeyen Persler burada yaşayanlara Yunan deyince bizim dilimize de aynı kelime girmiş. Osmanlı’da deniz üssü olarak kullanılmış. Merkezdeki en etkileyici yapı olan kale Cenevizliler tarafından inşa edilmiş, Sultan Bayezid tarafından da onarılmış.

Turistik havasına rağmen Çeşme’nin yayalara ayrılmış anacaddesi olan İnkılap Caddesi’nde gezmenizi öneririm. Yol boyunca restore edilmiş ve dükkâna çevrilmiş güzel Rum evlerinin arasında yerel lezzetler keşfedeceksiniz. Caddenin tam ortasındaki Ayios Haralambos Kilisesi kültür merkezi olarak kullanılıyor. Çeşme merkeze giderken göreceğiniz Ovacık tabelası bambaşka bir dünyanın kapılarını aralayacak size. Türkiye’nin Toscana’sı olacağı söylenen Ovacık, keşfedilmesi gereken adreslerden. Denize girmek için en bilinen plajlar Ilıca, Paşalimanı, Aya Yorgi Koyu ve Altınkum.

Günbatımı için en iyi alternatif Homeros’un “Güneşin en güzel battığı yer” dediği Ildırı Köyü ve tarihi Erythrai şehri. Benim önerim, Akropol’e, ören yerinin en yüksek noktasına çıkın. Ege Denizi ve adalar manzarasıyla güneşi uğurlayın.

Çeşme’nin her köşesinde pırıl pırıl bir deniz bekliyor sizi. Benim önerilerim; Altınkum’da Fun Beach, Fly Inn; Azmak Koyu’ndaki Before Sunset; Dalyan tarafındaki Beach of Momo; Çark Plajı’ndaki Kariaba Beach Resort ve çocuklu ailelerin favorisi Paşalimanı’ndaki Aquente. En rüzgârlı günde bile havuz gibi olan Aya Yorgi Koyu ve günü batırmak için Ilıca Plajı ise benim kişisel favorilerim.

ZEYTİN AĞACININ GÖLGESİNDE, HUZURUN İÇİNDE

‘Butik Oteller Türkiye’ kitabımdan size birkaç konaklama önerim olacak. Ama benim keşif yolculuğum hâlâ devam ediyor. O sebeple güncel bilgiler için, onlarca sıradışı oteli tanıttığım @butikotellerturkiye Instagram adresini takip etmenizi tavsiye ederim.

Agrovela Hotel: Ege’yi adım adım yansıtan bitki örtüsüyle merkeze konumlanmış saklı bir vaha gibi. Otelin karşılıklı iki ayrı bahçesi ve iki ayrı binası var. 12 ay hizmet veren otelin havuz başında servis ettikleri kahvaltıları çok lezzetli. (0232) 716 88 90

Alavya: Ağaçlarla bezeli bahçe içinde, 6 taş ev ve 25 odası var. Otelin rafine zevki mutfağa da taşınmış. SPA, fitness, pilates ve yoga yapabiliyorsunuz. (0232) 716 66 32 – (0549) 786 97 50

Alura: Sade ve özenle dekore edilmiş 8 odasıyla tüm ortak alanları açık havada olan bir butik otel. 2018’de Türkiye’nin en iyi 25 butik otelinden biri seçildi. (0232) 716 02 77 - (0532) 301 68 41

Bey Evi: Alaçatı’nın merkezinde, iki ayrı binada ağırlıyor misafirlerini. Yaklaşık 150 yıllık bir Rum evi ve ona uyumlu inşa edilmiş bir taş ev. (0232) 716 80 85 – (0533) 602 16 00

İncirli Ev: Alaçatı’da köy içinde değil, arka mahallelerin sessizliğinde konumlanmış bir otel. Avluyu çevreleyen 2 binada 8 oda var. İncirli Ev’in alametifarikası meşhur reçelleri. Tüm reçelleri otelin sahibi Osman Amca yapıyor ve hepsini sabırla güneşte pişiriyor. (0232) 716 03 53 – (0530) 135 18 45

Kapari: Geniş bir avluda yetişkin yüzme havuzu ve yarı açık restoran, ayrıca bahçeye bakan bir de mini terasları var. Konaklama ‘oda kahvaltı’ ama isteğe bağlı akşam yemeği hizmeti de sunuyorlar. (0232) 716 06 74 – (0507) 401 03 54

Nea Garden: Büyük bahçesi ve büyük odalarıyla aile, çocuk ve evcil hayvan dostu bir otel. Oteldeki toplam 24 odanın hepsi ya balkon ya da bahçe kullanımlı. Tüm ürünleri yerel üreticilerden temin edilen mutfağı da gönül çeliyor. (0232) 716 00 29 – (0533) 583 52 42

Nefes Otel: Bir aile işletmesi. Alaçatı’nın merkezinde olmadığı için sessizlik hâkim. Binalar yeni ama Alaçatı’daki eski Rum evlerinden çıkan taşlar kullanılarak yapılmış. 4 bina, 25 oda ve bahçede 3 ayrı yüzme havuzu var. (0537) 817 01 01

Pachamama: Bahçe kullanımlı odaları çok hoş. Palmiyelerin gölgelediği havuzu keyifli. Restoran da havuza nazır konumlanmış. (0232) 729 47 29

Pere Mere: En genci 100 yaşındaki zeytin ağaçlarının gölgesindeki bahçesi ve havuzuyla dingin bir atmosfer sunuyor. Kahvaltı konusunda epey iddialılar. (0543) 378 56 65

Rumevi: Alaçatı’nın en hareketli noktalarından Hacımemiş’te gizli bir otel. Büyük bir bahçesi yok ama keyifle zaman geçirmeyi sağlayacak saklı bir terası var. Kahvaltı ve yemekler konusunda da oldukça iyiler. (0530) 746 47 02

The Stay Warehouse: Alaçatı’nın merkezinde ama konumuyla bir o kadar çevresinden izole. 80’li yıllarda depo olarak kullanılan yapı, endüstriyel mimariyle can bulmuş. Otel tek bir bina, büyük bir veranda ve oldukça geniş bir bahçeden oluşuyor. (0232) 970 78 29

Viento: Alaçatı’da Güvenli Turizm Sertifikası alan ilk otellerinden. Biri orijinal Rum evi, diğerleri ona uygun yapılmış 2 evle birlikte toplam 3 binada 20 oda var. (0232) 716 95 85  (0533) 285 59 62

Villa Taraça: Yeşilliklerle bezenmiş 5 dönüm arazideki otelin 13 odası var. Toskana esintili bu mekânda havuz keyfi yapabilir veya sadece manzarayı izleyebilirsiniz. (0533) 150 83 09  (0533) 150 84 37

Zeytin Konak: Milli sörfçü çift İlknur ve Ertuğrul İçingir, 4 konakta ağırlıyorlar misafirlerini. Birbirine bağlı 3 bahçedeki ağaçların gölgesi altında 2 yüzme havuzu ve kahvaltı alanı var. (0232) 716 80 81

Biblos: Sofistike bir konaklama deneyimi sunan otelde lüks termal SPA Alatia da hizmet veriyor. Otel, konuklarına iddialı bir gastronomik deneyim vaat ediyor. (0232) 335 00 00