Pullu Kadınlar Ankara’ya geliyor

Ali Rıza Demir’in bir buçuk yıl boyunca fotoğrafladığı Gülsüm ve Hülya’nın hikâyesi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde “Pullu Kadınlar” arlı sergi ile Ankara’da olacak. Sergi, 25 Nisan’a kadar görülebilecek.
Benim de katıldığım fotoğraf organizasyonlarında zaman zaman bir araya gelme şansı yakaladığım, konusu fotoğraf olan sohbetlerle zamanı hızla akıttığım Ali Rıza Demir’in “Pullu kadınlar” sergisi ve Ankara’da da açılacağı haberi, kendisi ile yeni bir sohbete bahane oldu. Fotoğraflarının ve serginin hikâyesini anlattı.

YÜZME BİLMİYORLAR

“Emekli subayım. Okul hayatımda da meslek hayatımda da her anımda fotoğraf oldu, ne yaptıysam fotoğraf yanında ilerledi. Görev nedeniyle İzmir, İstanbul ve Mersin’de hayatımı geçirdim. 2017 yılında emekli olunca Mersin’e yerleştim. Burada yaşadığım sitenin yakınlarında, bölgedeki herkesin yakından tanıdığı, sahilde balık temizleyen kadın tanıdım. Altmışlı yaşlarındaki Gülsüm Çeyiz ve kırklı yaşlarındaki Hülya Ceviz. Sohbetlerle hayatlarının derinine indikçe onların hikâyelerini fotoğraflarımla anlatmaya karar verdim. Bir buçuk yıl boyunca aralıksız fotoğraflarını çektim. Yüzme bilmeyen ama hayatlarını denizden kazanan iki kadının hikâyesi...

BALIK TEMİZLİYORLAR

Hayatın tüm zorluklarına direnen iki kadının hayat mücadelesi var fotoğraflarda. Kentte yazlıkçıların yaşadığı, hani sosyetik semt olgusu vardır ya kentlerde öyle bir site grubunun yakınında 2002 yılından bu yana balık temizliyorlar. Hayatın zorlukları karşısında abla kardeş olmuşlar, birlikte mücadele ediyorlar. Sahilde bir masa, iki sandalye, bir şemsiye ve balıkları koydukları buz dolu kaplar, hayatları olmuş. Kışın soğuğu, yazın sıcağı balık temizliyorlar. Temizledikleri balıkların pulları üzerlerine yapışıyor. Bu yüzden serginin adı “Pullu Kadınlar” oldu zaten.

MARTILAR EŞLİK EDİYOR

Gülsüm’ün Mersin’den Almanya’ya, sonrasında tekrar Mersin’e uzanan uzun bir hikâyesi var. Evlenip Almanya’ya gitmiş, aşkı uğruna Mersin’e dönmüş. İki çocuğu Almanya’da kalmış, iki çocuğu burada. Ölen kocası bugün, balık temizlediği sitelerden birinde güvenlik görevlisiymiş. Hülya ise aşkının peşinde Hatay’dan İskenderun’a, oradan Mersin’e taşınmış. Eşi bir taraftan taksicilik yapıyor, bir taraftan sitede güvenlikte duruyor. Martıların eşlik ettiği iki zorlu hayat mücadelesi.”

BALIK AĞLARI VE FOTOĞRAFLAR

Balık ağları ve balıkların konulduğu beyaz straforlar arasında sergilenecek olan fotoğraflar, 8 Mart’ta Mersin Deniz Müzesi’ndeki ilk sergi ile bu iki kadının hikâyesini izleyenlerine anlatmaya başlayacak. Aynı sergi 25 Nisan’da da Ankara’da olacak.

ALİ RIZA DEMİR KİMDİR?

Adana’da 1970 yılında doğan Ali Rıza Demir fotoğrafla 1985 yılında lise çağlarında arkadaşlarının anı fotoğraflarını çekerken tanıştı. Kara Harp Okulu’na 1989 yılında başlayıp 1993 yılında mezun olduktan sonra Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsünde Yönetim ve Organizasyon dalında yüksek lisans derecesi aldı. Anadolu Üniversitesi, Açıköğretim Fakültesi, Fotoğrafçılık ve Kameramanlık bölümünden de mezun oldu. Fotoğraf eğitimi ile ilgili okuma, izleme ve üretme süreçlerini birlikte yürüttü. Çeşitli kurum, kuruluş ve derneklerde fotoğraf eğitimi ve seminerler veren Ali Rıza Demir, ulusal ve uluslararası birçok yarışmada ödüller aldı, kişisel ve karma sergilerde, gösterilerde fotoğraflarını sundu. Çok sayıda ulusal ve uluslararası yayında fotoğrafları yer aldı. FIAP (Uluslararası Fotoğraf Sanatı Federasyonu) tarafından 2010 yılında AFIAP (Artist:Sanatçı) unvanı ve 2011 yılında da EFIAP (Excellence:Mükemmellik) unvanı ile ödüllendirildi. 2013 yılında FIAP Usta Fotoğrafçı MFIAP (Master:Usta) unvanını vermesiyle bu unvanını alan ilk Türk fotoğraf sanatçısı oldu.