Paylaş
BABA MESLEĞİNİ SEÇTİM
Ahmet Faruk Sarıkoç’la mesleğe başlangıç hikâyesini ve drone tutkusunu konuştuk:
“Gazetecilik baba mesleği aslında. Babam Hüseyin Sarıkoç, Türkiye Gazetesi’nde Yazı İşleri Müdürü’ydü. Bugün İHA’da çalışıyorum. Çalıştığım ajansın girişinde İHA’nın açılış kurdelesinin kesildiği fotoğrafın yer aldığı bir gazete sayfası var. O fotoğrafta babam da var. Ajansı kuran ekipten bir ismin oğlu olarak burada görev yapmak benim için ayrı bir gurur. Dolayısıyla evimizde hep fotoğraf makineleri olurdu. Çocukluğum evdeki filmli makinelerle fotoğraflar çekerek geçti. Çocukluk sonrasında lise eğitimini şehir dışında almak, hayat tecrübesi kazanmak istiyordum. Balıkesir’de yurtta kalarak Adnan Menderes Lisesi’ne gittim.
İLK İMZALI HABERİM 16 YAŞINDA YAYINLANDI
Çok meraklıydım gazeteciliğe, baba mesleği ya. Lise birinci sınıftaydım, yıl 2008 yaşım 16 falandı İhlas Haber Ajansı’nın kapısından girdim, Balıkesir’de. Öğleye kadar okula, öğleden sonra ajansa gidiyordum. İlk imzalı haberim Türkiye Gazetesi’nde o yıl yayınlandı. Çok heyecan vericiydi benim için. Elimdeki fotoğraf makinesini haber amaçlı kullanmak heyecanlandırmıştı. Bir yandan işi öğrenmeye çalışıyor, bir yandan okula gidiyordum. Bu arada fotoğraf ve sinema eğitimleri aldım ki çok da faydasını gördüm. Lise yılları Balkesir’de gazetecilik mesleğinin çıraklığı ile geçti. Üniversite eğitimim hâlâ devam ediyor, bir taraftan sosyoloji okuyorum. 2012’de İstanbul’a döndüğümde İHA’da çalışmaya devam ettim. İlk geldiğim yıl ajansın Atatürk Havalimanı bürosunda çalıştım. O dönem de benim için işi daha çok öğrendiğim stajyerlik gibiydi.
KORONA OLDUĞUMDA BİLE EVDE UÇURDUM
2012 yılında 1 Mayıs gösterilerini izlerken ajans dışarıdan hizmet alarak drone üzerinden canlı yayın yaptı. Haber kanalları ‘İHA’nın insansız hava aracından canlı görüntüler’ şeklinde verdi haberleri. Teknolojiye zaten ilgim vardı ama drone ve yarattığı etki beni büyülemişti. Bir arkadaşımla kısa süre sonra bir drone aldık. Elbette ilk başlarda çok kez düşürdüm. Sonrasında ajans da drone aldı, ‘Haberlerde kullanabilirsiniz’ dediler. Benim için drone macerası böylece başlamış oldu. 8 yıl önceydi, ilk kez drone kullanışım. Ama aktif olarak neredeyse 5 yıldır elimden düşmüyor. Çoğu kez şaka yollu ‘yere inmeden bir haberden diğerine geçiyorum’ diyorum. Kullandığımız aplikasyonun hesaplamalarına göre 350 saati aşkın uçuş süresi ve 3,5 milyon kilometre mesafe almışım. Yaklaşık 2 bin kez farklı uçuş gerçekleştirmişim. Uçurmadığım her gün kendimde eksik bir şeylerin olduğunu hissediyorum. Covid-19’a yakalandığımda bile evin içerisinde ‘FPV dronu’ kullanmaya devam ettim.
UÇMA HİSSİ HEYECANLANDIRIYOR
Şu anda biri FPV olmak üzere 4 farklı dronum var. Drone, gazetecinin kullanmayı bilmesi, hatta sahip olması gereken bir cihaz. Ancak tek başına haber yapmak için çoğu zaman yeterli değil. Bu cihaz, yalnızca yapacağınız habere güç katan bir enstrüman gibi. Bu enstrümanı ne kadar iyi kullanırsanız yaptığınız işte o kadar başarılı oluyorsunuz. Uçma hissi, farklı bir açıdan bakma şansı, insanı motive eden ve heyecanlandıran duygular. Bir anda başka bir boyuta taşınıyorsunuz. Beni en çok heyecanlandıran İstanbul Boğazı’nda gezinen yunusları görüntülemek. Bazen haftalarca bekliyorum. Dans edercesine gemilerle yarışmaları, suda zıplamaları, ilerlemeleri, bunu görüntülemek, o anı yakalamak heyecan verici.
HABERCİLİKTE ÖZGÜRLÜK ALANI
Habercilikte drone özgürlüğün anahtarı gibi. Ancak öncelikle bunun eğitimini almak şart bence. Havacılık kurallarını, terimlerini çok iyi bilmeniz lazım. Hava aracının uçuş prensiplerini, hava durumu takibini, sıcaklığı, rüzgârı hatta jeomanyetik fırtınaları bile takip etmeniz gerekiyor. Bunlar karşısında ne yapacağınızı bilirseniz drone size daha iyi hizmet eder. Bu özgürlük sayesinde ben, normalde yerden tespit etmemin mümkün olmadığı birçok farklı haberi, olayı drone ile dolaşırken yakaladım. Bu haberler sayesinde çoğu kez yetkililer harekete geçti. Haberciliğin yanı sıra birçok görsel iş üreten insanda olduğu gibi Instagram benim için çok farklı bir kapı açtı. Buradan bana ulaşanların sayısı oldukça fazla. Sonuçta yaptığınız iş kadar onu sunmanız da önemli. Sosyal medya bu anlamda bir sergi alanı benim için.”
AHMET FARUK SARIKOÇ KİMDİR?
1992 yılında İstanbul Şişli’de doğan Ahmet Faruk Sarıkoç, ilk ve orta öğrenimini İstanbul’da tamamladıktan sonra lise eğitimini Balıkesir’de aldı. Lise eğitimi sırasında gazetecilikle tanıştı, 16 yaşında İhlas Haber Ajansı Balıkesir bürosunda yarı zamanlı çalışmaya başladı. Bu sırada fotoğraf ve sinema eğitimi aldı. 2012 yılında İstanbul’a giden Sarıkoç, mesleğini İHA’da ağırlıklı olarak hava fotoğrafları ve görüntüleri çekerek sürdürüyor. Sarıkoç, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği Yılın Basın Fotoğrafları 2021 Yarışması’nda Doğa ve Çevre kategorisinde ikinci, Günlük Yaşam kategorisinde üçüncü oldu.
Paylaş