Paylaş
Pek çok önemli sanat etkinliğine Başkent’te ev sahipliği yapan CerModern, bu kez fotoğraf camiasının dünyaca ünlü yıldızlarından birini ağırlıyor. Fotoğraf tutkunlarının kaçırmaması gereken bu sergide Steve McCurry’nin kariyeri boyunca dünyanın farklı coğrafyalarında çektiği 66 kare fotoğraf ve elbette ‘Afgan Kızı’ yer alıyor.
FOTOĞRAFI ÖĞRENSİNLER
Geçtiğimiz yıllarda İstanbul’a gelişinde Türkiye Foto Muhabirleri Derneği’nin Foto Muhabiri Dergisi’nde yayınlanan röportajında McCurry günümüzde fotoğrafa ilgi duyanlara, “Çok sıkı çalışmaya hazırlıklı olsunlar. Fotoğrafçılıkta kariyer edinmek istiyorlarsa rekabete ve zorluklara hazır olsunlar. Öncelikle fotoğraf tarihini öğrenmeye çalışsınlar. Birçok mükemmel fotoğrafçı ve çok sayıda ilginç fotoğraf var. Son 100 yıla damgasını vuran fotoğraflar var. Öncelikle bunları öğrensinler ve bu fotoğraflar üzerinde çalışsınlar” sözleriyle tavsiyede bulunmuştu.
En iyi olmak için fotoğrafa sadece ilgi duymanın yetmeyeceğini belirten McCurry, “Bu işi yapmak istemek yetmez. Fotoğrafçı olmak zorundayım diye hissetmek gerekir. Fotoğrafla geçici bir bağ kurulmamalı. Üstelik çok sıkı çalışmak bile ‘en iyi’ olmak için yetmeyecektir. ‘En iyi’ olmak için ayrıca yeteneğe de ihtiyaç olduğu kesin” diyerek yeteneğe vurgu yapmıştı.
BİR KAREDE HAYATIM DEĞİŞTİ
McCurry, fotoğrafçılığa başlama hikayesini de şöyle anlatıyor:
“İlk olarak spor, moda haberleriyle ilgili gazetecilik yaptım. Bunların fotoğraflarını çektim. Bir süre sonra yerinde duramaz oldum. Biraz monoton hale geldi. Hep aynı şeyleri çekiyordum. Gerçek tutkum seyahat etmekti. Para biriktirip Hindistan’a gittim, iki yılımı orada geçirdim. Daha sonra rüzgar nereye sürüklerse oraya gittim. Kalbinizin sesini dinlemek ve tutkunuzun peşinden gitmek çok önemli. Bunu öğrendim. Kariyerim Afgan Kızı fotoğrafıyla değişti. 2-3 dakikalık bu iş benim kariyerimi şekillendirdi. Hayatımda uzun süreli etki yaptı. Ölüm ilanım yazıldığı zaman birinci cümle ‘Afgan Kızı’nı çeken kişi olacak.”
McCurry, “Dijital fotoğraf makineleri, filmli makinelere kıyasla çok daha üstün. Dijital makineyle, bugüne kadar olabilenin çok daha mükemmelini elde etmek mümkün. Yeni jenerasyon için de büyük bir avantaj” diyerek, dijital fotoğraf makinelerinin avantajını anlatmıştı.
MEZAR TAŞIMDA YAZACAK
1984’te Afganistan’daki bir mülteci kampında çektiği ve National Geographic’e kapak olan ‘Afgan Kızı’ fotoğrafıyla ün yapan, dünyaca ünlü fotoğrafçı Steve McCurrey: “2-3 dakikalık bu iş benim kariyerimi şekillendirdi, hayatımda uzun süreli etki yaptı. Ölüm ilanım yazıldığı zaman birinci cümle ‘Afgan Kızı’nı çeken kişi’ olacak.”
BU ÇEKİMİN FOTOĞRAFI SERGİDE VAR
İlk olarak 1936 yılında fotoğraf dünyasında yerini alan Kodachrome filmi, 73 yıllık tarihinde amatör veya profesyonel binlerce fotoğrafçının en çok tercih ettiği filmlerden oldu. 2010 yılında fotoğraf tutkunlarının aşkla bağlı oldukları Kodachrome 64 adlı filmi tarih oldu. Fabrikanın ürettiği 36 karelik son makara, Magnum Ajansı ve National Geographic’in dünyaca ünlü fotoğrafçı Steve McCurry’ye teslim edildi. Makinesine taktığı filmin ilk karesine ünlü sinema oyuncusu Robert De Niro, 26. karesindeyse tarihi İstanbul silueti önünde Ara Güler`in portresi yer aldı. O an Eminönü’ndeki Zinhan Restaurant’ın terasında eski dostu Ara Güler’i makinesinin karşısına geçiren McCurry’i de Türkiye’nin saygın foto muhabirleri Ercan Arslan, Kürşat Bayhan ve Selahattin Sevi fotoğrafladı. Son Kodachrome 64’ün çekim hikayesi National Geographic tarafından bir belgeselede konu oldu ve dergide yayınlandı. Ankara’daki sergide McCurry’nin çektiği Ara Güler’in bu karesinin yanı sıra Türkiye’den 2 kare mevlevi derviş fotoğrafı olacak.
Paylaş