Paylaş
Vurun ama dinleyin...
UŞAK'ta 5 kişinin ölümüyle sonuçlanan cezaevi isyanından sonra ortalığın karıştığını, jet tayinler olacağını yazmıştık. Nitekim İl Jandarma Alay Komutanı, Uşak Başsavcısı, Cezaevi Savcısı ve çalışanları başka yerlere atandı.
UŞAK'tan çok sayıda telefon ve mektup aldık. Yaşananlarda Uşak'ta görevli olanlardan çok, Ankara'da üst düzey bürokratların kusurlu olduğu belirtiliyor. Bu ikilinin her türlü donanıma sahip, personeli fazla, en iyi korunan Kartal Cezaevi'nde bile tutulamadığı vurgulanarak, ‘‘Uşak, adeta kurban edildi. Böyle olacağı belliydi. Büyüklerimiz başlarındaki belayı Uşak'a attı. Küçük bir şehirde kendileri içerde, adamları da dışarıda terör estireceği belli olmasına rağmen, bu karar alındı’’ denilerek tepki gösteriliyor.
Avukatı biz yakalattık
POLİSLER, Uşak'ta Nuri ve Vedat Ergin çetesinin üyesi 12 kişinin yakalanıp tutuklandığını vurgulayıp şöyle diyor:‘‘Şehirde istihbarat ağımızı güçlendirdik, önlemleri fazlalaştırdık. Bu kişiler Uşaklı esnaftan, işadamından daha çok, cezaevine düşen sabıkalı kişileri sorguluyor ve dışarıdaki yakınlarından para sızdırıyordu. Kendi olanaklarımızla bunları tespit ettik. Genelev patronundan haraç alındığını belirleyip şikayetçi olmalarını sağladık, sanıkları yakaladık. Yine bu kişiden ve cezaevinde oğlu bulunan Çanakkaleli işadamından Nuriş'e vermek üzere para aldığını öğrendiğimiz avukatlarını takibe aldık. Şikayetçilerin ifadelerinden yola çıkıp avukatı gözaltına aldık.’’
Tutuklama ve isyan
POLİSLERİN iddiasına göre Nuriş'in avukatı Tuncay Kütükoğlu'nun tutuklanmasıyla isyan başladı. Polisler bunu şöyle yorumluyor:
‘‘Avukat İzmir DGM'de 1 Kasım akşam saatlerinde tutuklandı. Bu haberin gelmesinden 10-15 dakika sonra isyan başladı. Nurişler kendilerine silah sağladığı, para tahsilatı yaptığı önesürülen avukatlarını kaybedince isyan çıkardı. Asıl neden bu. Tutuklanan avukatla ilgili daha önce de çeşitli iddialarda bulunulmuş fakat işlem yapılamamış. Ama Uşak Polisi gereğini yapıp yakaladı. Ayrıca Kasarteks baskını sonucu yakalananların İbrahim Cici'nin adamları olduğunu, buna göre tedbir alınması gerektiğini de savcılığa iletmiştik.’’
İŞTE, Uşak olaylarının başka bir boyutu. Kurumlar arası iletişimsizlik, memurların görevlerini tam yapmaması olayları bu boyuta getiriyor.
YAŞAMIN İÇİNDEN
Ben ne yaptım?
İZMİRLİ orta gelirli bir ailedendi. Kemeraltı'nda dükkanı vardı. Liseyi bitirip askerliğini yaptıktan sonra çocukluk aşkıyla evlendi. Mutlu bir evliliği vardı. Birbirlerini çok seviyorlardı, fakat yıllar geçtikçe evde bir çocuk sesinin yokluğunu hissetmeye başladılar. Evlerine neşe getirecek bir çocuk istiyorlardı, ama olmuyordu. Karı koca birlikte doktorların, hastanelerin kapısını aşındırdı.
AYLAR süren tedavilerin sonunda kadın hamile kaldı. Koca mutluluktan havalara uçtu, karısının dediğini iki etmedi. Sonunda oğulları dünyaya geldi, sevinçlerine diyecek yoktu. Bebek büyüyordu. 4 yaşına gelmişti. Bir bahar günü aile dostlarıyla otomobile doluşup pikniğe gittiler, eğlendiler. Evin reisi oldukça alkol aldı. Dönüş vakti gelmişti. Aile dostu erkek, arkadaşına çok alkol aldığını kendisinin ise içmediğini söyleyip otomobili kullanmayı teklif etti.
KABUL etmeyip, koltuğa oturdu, otomobili çalıştırdı geri gitmek istedi. Bu sırada oğlu, otomobile doğru koştu ve arka tekerleğin altında kaldı. Baba, alkolün etkisiyle geri manevra yaparken fazla dikkat edememişti. Bağrışlar sonucu otomobili durdurdu. Oğlunu kanlar içinde görünce şok geçirdi. Yavrusunu kucağına alıp başka bir sürücünün kullandığı otomobille hastaneye götürdü. Fakat artık çok geçti...
HASTANE kapısında acı haberle donup kalan baba, sadece ‘‘Ben ne yaptım... Ben ne yaptım...’’ diyebildi.
İnsan hakları dersi
EMNİYET personelinin eğitimi kapsamında Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Tijen Dündar Sezer, ‘‘İnsan Hakları’’ konulu konferans verdi. Yoğun ilgi gören konferansta, Emniyet Müdürü Hasan Yücesan, polisin kendi içindeki çürükleri atması gerektiğini söyledi.
YÜCESAN, ‘‘İnsan haklarını ihlal eden bir üniteymiş gibi gösterilmemiz bizleri çok üzüyor. Bizi işkenceci gösterenlerin çoğu, devlete savaş açmış zihniyetlerin döküntüleridir. Polis, ceza veren makam değil, suçla ilgili bilgi ve belge toplayıp adalete hizmet eden kuruluştur. Hukuk herkese lazım. Düşünün izinlisiniz ve bir polis sizi yaka paça araçtan indiriyor. Ne hissedersiniz? Bunun için insan haklarına saygılı olun.’’ dedi.
SEZER de, Avrupa insan Hakları Mahkemesi'ne Türkiye'den bu güne kadar toplam 4 bin başvuru yapıldığına dikkat çekerek, ‘‘İnsan hakları ihlalleriyle ilgili şikayetlerden 45'inde Türkiye mahkum oldu. En çok mahkum olan 5 ülkeden biriyiz. Türkiye çok tazimanat ödemek durumunda.’ dedi.
OKUYUCU KÖŞESİ
Yasağa uyan yok
ESENTEPE'de oturan Gazanfer Uyanık, İnönü Caddesi Denizmen Kavşağı'ndan dertli. Uyanık, burada yapılan yeni düzenlemeyle sağa ve sola dönüş yasağı levhaları konulduğunu fakat buna kimsenin uymadığını belirtiyor.
BU nedenle kavşakta sık sık kaza meydana geldiğini vurgulayan Uyanık şöyle diyor:
‘‘18 ve 45 sokaklardan İnönü Caddesi'ne çıkış kavşağında yeni uygulama başlatıldı. Sokaklar gidiş ve geliş olarak ikiye bölündü. 18 ve karsışındaki 45 Sokak'tan çıkanlar için İnönü Caddesi'nde sola dönüşler levhayla yasaklandı. Buna rağmen otomobiller dönüyor ve normal hakları olduğu için gönül rahatlığıyla geçiş yapan diğer araçları tehlikeye düşürüp kazalara neden oluyor.
YETKİLİLERİN iyi niyetle yaptıkları bu düzenleme, uyulmadığı için tehlikeye neden oluyor. Ya bu uygulama tutuncaya kadar sabah ve akşam saatlerinde trafik polisi görev yapsın, ya da eskisi gibi sola dönüşler serbest bıraksın, isteyen istediği yere gitsin. hiç olmazsa yasak çiğnenmez.’’
Nasıl olmalı?
TRAFİK Gönüllüleri Derneği Başkanı Doç. Dr. Hamit Hancı çocuklarımızı emanet ettiğimiz okul servis aracında olması gereken özellikleri araştırmış. Öğrencileri üstüste oturtan, kontrollerde de çoğunun eksikleri ortaya çıkan servis araçları, şu özellikleri taşımalıymış:
Özel eğitilmiş, sertifikalı şoförü olmalı.
Sadece okul servisi olarak kullanılmalı, tek tip rengi olmalı.
Önünde ve arkasında diğer sürücülerin nasıl davranması gerektiğini gösteren ışıklı işaretler olmalı (ABD’de kırmızı ve sarı flaşorler mevcut, kırmızı flaşor yandığında duran servise 15 metreden fazla yaklaşamaz ve sollayamazsınız.)
Aracın periyodik bakım kartı olmalı (motor-yürüyen aksam)
Takometre hatta hız kısıtlayıcısı olmalı.
Acil çıkış kapısı olmalı.
Koltuklar çocuklara uygun olmalı.
Sıcaklığı sabit olmalı.
Paylaş