Poligon

Reşit ÇAĞLAYANGİL
Haberin Devamı

Bataklık nasıl kurutulur?

İZMİR'de başlatılıp Türkiye gündemine oturan Balina Operasyonu derinleştikçe, pis kokular yayılıyor. Halen, arananları da hesaba katarsak, 100'den fazla sanıklı bir soruşturma bu. Operasyon, işini bilen, dürüstlükten ayrılmayan bir avuç devlet görevlisinin gayretleriyle sürüyor.

SANIK olarak yargılanan devlet çalışanlarının hemen hepsi soygunu gördüğünü ihbar ettiğini önesürüyor, birbirini suçlayıp, ‘‘Ben söyledim, o yapmadı’’ diyor. Devletin kurumları arasındaki koordine olmayınca da hayalici trilyonları götürüvermiş.

BİR gümrükçünün, ‘‘Hayalinin boyutu milyonla değil, milyarlarca dolarla ifade edilmeli. Gümrük kapıları yol geçen hanı’’ diyerek olayın vehametini vurguluyor.

İŞTE size bir örnek daha... Hayalici tekstil şirketini ilk kontrol eden Basmane Vergi Dairesi Memuru Alpaslan Özbey ‘‘Uygun’’ yazısı veriyor.

BU arada Özbey'in adının, iki yıl önce bir hayalici ve naylon faturacı şirket soruşturmasında geçtiği ortaya çıktı. Naylon faturadan işlem gören Özbey, hayalici şirkete olumlu raporu vermiş. Olacağı da bu.

TÜRKİYE bu pislikten ancak dürüst memurlarıyla, kamuoyu tepkisiyle temizlenebilir.

Tebessüm

‘Gökten indi’

MAHALLE maçında çocuk kavgasına büyükler de karışmış ve olay kısa sürede büyümüştü. Öfkeli biri av tüfeğini ateşleyip 4 kişiyi yaraladıktan sonra bahçe içinde tek katlı evine girmiş, polis de çevreyi kuşatmıştı. Hava kararmasına rağmen saldırgan teslim olmamakta direniyor, cevap da vermiyordu. Dedektif Haydar ekibiyle çelik yelek giyip bir odanın penceresinden gizlice içeriye girdi.

ÇATIŞMA ihtimaline karşın eli tetikte odaları dolaşan Dedektif Haydar ve arkadaşları kimseyi bulamadı, sadece bir sandalye üzerine konulmuş, namlusu camdan çıkarılmış bir tüfek duruyordu. Saldırganın gizlice kaçtığını düşünen Dedektif Haydar, arkadaşlarını dışarı çıkarttı. Kendisi de çıkmaya hazırlanırken, salonun tavanındaki kontraplak levha gürültüyle indi. Aslında çok korkan saldırgan tavanarasına saklanmış fakat kontraplak levha ağırlığını kaldıramayıp çökmüştü.

BU arada saldırganın kaçtığını düşünüp ekipleri dağıtan amiri, Dedektif Haydar'ı kelepçelediği sanıkla karşısında görünce şaşkınlıkla ‘‘Nereden buldun’’ dedi. Dedektif Haydar, gülerek, ‘‘Gökten indi, amirim gökten’’ deyip, sanığı ekip otomobiline bindirdi.

Aman çocuklar

HER gün kazalarla ilgili yazılıp söylenenlere rağmen, trafik sorunu bitmiyor. İşte aynı yaşlardaki dört çocuk bir kamyonetin arkasına tutunmuş gidiyor. Tutunacakları, ayak basacakları ufacık yerde birbirleriyle şakalaşan bu çocuklar adeta ölümle alay ediyor. Anne babalar lütfen çocuklarımızı trafik konusunda bilinçlendirelim.

Haklarınızı biliyor musunuz?

Avukat isteme hakkı: Herhangi bir suçlamayla yakalanmanız veya gözaltına alınmanız durumunda; soruşturmada avukatın hukuki yardımından faydalanma hakkına sahipsiniz. Zabıta amir veya memurlarınca yapılan sorgu işleminde ancak bir avukat, sonraki savunmalarda ise ancak üç avukat bulundurabilirsiniz. Soruşturmanın her safhasında avukatınızın sizinle görüşmesi, ifade alma ve sorgu süresince yanınızda bulunup, hukuki yardımda bulunması engellenemez veya kısıtlanamaz. Avukat seçebilecek durumda olmamanız halinde ise baronun görevlendireceği bir avukatın hukuki yardımından ücretsiz faydalanabilirsiniz. (CMUK Md. 135-136)

Ceza yağmış

GEÇTİĞİMİZ hafta köşemizde, otomatik kapıları açık seyredip, trafiği tehlikeye düşüren toplu taşım araçlarını görüntülemiş, ‘‘Vurdumduymazlığa’’ son verilmesini istemiştik. Duyarlı davranan İzmir Trafik Denetleme Şube Müdürü Süleyman Oğuz ile Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürü Mehmet Sarı, ekiplerine talimat verip uygulama başlattı. 5 günde 474 minibüs, midibüs, servis aracı ve belediye otobüsüne kapıları açık seyrettiği için 17 milyon 100 bin liradan toplam 8 milyar 105 milyon lira ceza yazdı. Trafik Denetleme Şube Müdürü Oğuz, kuralsızlığa meydan verilmeyeceğini, uygulamanın devam edeceğini söyledi.

BU arada minibüsçüler yaz sıcağında müşterilerin bunaldığı gerekçesiyle kontrollerin durdurulmasını istemiş. Tabii gereken cevabı almış. Minibüsçülerin bağlı bulunduğu kuruluşlar, üyelerinin ceza yememesine çaba harcadıkları kadar, yolcuların da rahat seyahat etmelerini düşünseler ya... Üyelerine kapıyı açacaklarına, klima takmalarını zorunlu yapsalar, sorun kalır mı?

Yazarın Tüm Yazıları