Paylaş
İZMİR Adalet Sarayı 9 yıldır bitirilemezken, Buca Kırıklar Köyü'ndeki cezaevi inşaatı tam gaz devam ediyor, 2000 Haziran'da teslimi hedefleniyor.
1990'da yılında ihalesi yapılıp, 1992'de temeli atılan ve üç yılda bitirilmesi planlanan Adliye Sarayı, 2000'e girerken, 10 bakan değiştirdi ve bitirilemedi. Saray ödenek yokluğuna, bürokrasinin acımasız çarklarına takılıp kaldı, fatura da izbe işhanı odalarına mahkum kalan hakimiyle, savcısıyla, avukatıyla, vatandaşıyla İzmirliler'e çıkarıldı.
Aksaklık yok
ÖTE yandan şehir merkezinde kalan Buca Cezaevi'nin taşınması gündeme geldi. Mayıs 1999'da açılan ihaleyi Ekinciler firması kazandı. Firma dubleks, küçük koğuşlu, elektronik donanımlı, 373 kişi kapasiteli ‘‘F'' tipi cezaevini 2.4 trilyon liraya 2000 Haziran'da teslim sözü verdi.
BUCA'ya 17 kilometre uzaklıktaki Kırıklar Köyü yakınında 500 dönümlük alanda cezaevi yapımı hemen başladı. Kaya zemin dinamitlerle parçalanarak açıldı. Cezaevi yükselirken firma yetkilileri ‘‘Yasak‘‘ olduğu gerekçesiyle bilgi vermekten kaçındı, inşaatın planlanan şekilde devam ettiği belirtildi. Bu arada taşınmadan sonra Buca Cezaevi'nin trilyonlar değerindeki arsasının ne olacağına da henüz karar verilemedi.
Bıkkınlık verdi
İZMİR Barosu Başkanı Çetin Turan Adalet Sarayı inşaatının yılan hikayesine döndüğünü ve bıkkınlık verdiğini belirtti. Turan, ‘‘İyi adalet, adil yargılama ve ceza alan kişinin insani koşullarda bulundurulmasıyla sağlanır. Bunlarda öncelik yargılamadadır. İzbe bir adliye binasında, dosyalar bulunmaz, duruşmalar hakimin odasında yapılıyor. Adliyeye gitmek istemiyoruz. Tabi ki cezaevlerinin iyi olması gerekir. Ama dokuz yıldır kangren olan Adalet Sarayı da artık bitirilmeli.'' dedi.
Milenyum müdürü
AYHAN Çankaya, müdürlüğünü yaptığı Bilgi İşlem Şubesi'nde İzmir Emniyeti'ni bilgisayarlarla donatmaya uğraşıyor. 39 yaşında olan ve 6 yıldır şube müdürlüğünü yürüten Çankaya, Ege Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği'nde yüksek lisans yapıyor. Çankaya, polisin sokağa hakimiyetini teknolojiyle sağlaması gerektiğine dikkat çekiyor. Çankaya, ‘‘Bilgi çağını yaşıyoruz. Bilgisayar da en kısa sürede en çok bilgiyi gözler önüne serebiliyor. Şube olarak Ankara'ya buradan da tüm ülkeye bilgisayar ağıyla bağlıyız. İstenilen bir bilgiye en kısa sürede ulaşabiliriz.'' dedi. Çankaya, şu anda İzmir Emniyeti'nde 650 adet bilgisayar bulunduğunu bildirdi.
TEBESSÜM
Dikkat! Patron geldi
VATANDAŞ alkol duvarını aşmıştı. Yanında kibrit çaksan parlayacak durumda karakola girdi. Kendisini karşılayan memur, ‘‘Güngörmüş tecrübeli‘‘ biriydi. Alkollü vatandaş bağırmaya başladı, ‘‘Ben sizin velinimetinizim. Benim vergilerimle maaşınızı alıyorsunuz. Ben... Ben...'' Polis memuru sakince yerinden kalktı diğerlerinin çalıştığı büroların kapısını açıp seslendi, ‘‘Arkadaşlar patron geldi.''
HEMEN yerlerinden fırlayan polisler alkollü vatandaşın çevresini sararak, bir ağızdan tempo tutup alkışlamaya başladı: ‘‘Zam... Zam... Zam..''
İnternette herşey var
İZMİR Emniyet Müdürlüğü'nün internette açtığı sitede her şey var. Kısa süre önce www.İzmirpolis.gov.tr. adresinde hizmete giren sitede çalışmalar anlatılıyor. Çalıntı otomobiller bölümü ise araç sahipleri için adeta kurtarıcı. Bu sayfada İzmir'de çalınan taşıtların plakası, markası, cinsi, modeli, rengi ve hangi tarihte nereden çalındığı bilgileri yeralıyor. Yine kaybolan çocuklar fotoğraflarıyla ve kimlikleriyle ilgili bilgilerle sitede yeralıyor. Şu anda kayıp 9 çocukla ilgili bilgiler sitede yeralırken, sürekli olarak güncelleştiriliyor. İnternette pişmanlık yasası, uyuşturucudan korunma, pasaport işlemleriyle ilgili bilgiler de veriliyor.
ACI TABLO
Kazalarda 4279 kişi can verdi
ÜLKEMİZDE ocaklar söndüren, gepegenç insanları sakat bırakan trafik canavarı dur durak bilmiyor. Türkiye'de 1999 yılının 11 ayında meydana gelen 399.215 trafik kazasında 4279 kişi hayatını kaybetti, 106 bin 88 kişi de yaralandı. Kazaların büyük bölümü sürücü hatalarından kaynaklanıyor. Arkadan çarpmak, uykusuz, yorgun, hasta, dalgın araç kullanmak, kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak, hatalı sollamak, trafik işaretlerine uymamak sürücü kusurlarının başında geliyor. Lütfen içimizdeki ‘‘trafik canavarını'' yok edelim.
Paylaş