Kültürpark’ın ne olacağını söyleyin

BÜYÜKŞEHİR Belediyesi Kültürpark’ı yeniden şekillendirme yolunda bu kez kamuoyunun görüşünü alıyor.
Büyükşehir’in web sayfasında “Kültürpark İçin Söz Sizde” bölümünü tıklayıp görüşlerinizi belirtebilirsiniz:
http://www.izmir.bel.tr/HaberDetay/10647/tr
Benim hayalim biraz ütopik.
Botanik zenginlik mutlaka değerlendirilmeli.
Park “doğa dostu park” olarak yeniden şekillendirilmeli.
Mevcut binaların bir kısmı yıkılmalı, bir kısmı yenilenmeli. Sembolik bir iki yeşil bina bile yapılabilir.
Yeni Kültürpark “sürdürülebilirliğin sembolü” olmalı. Hatta öyle ki, gemilerle günü birlik gelen turistler bile orayı görmek istemeli...
Gençliği oraya çekebilecek eğlence, dinlenme, spor alanları olmalı.
400 dönümlük bu çok değerli alanın nasıl şekillendirileceği kent açısından çok önemli.
Hatta o kadar ki, “Kültürpark’ın ne olacağını söyleyin, size İzmir’in ne olacağını söyleyeyim” diyorum!

Konuştuklarımız, konuşmadıklarımız

SEVGİLİ Deniz Sipahi perşembe günkü yazısında Türkiye Genç İşadamları Derneği’nin (TÜGİAD) yaptığı ilginç bir araştırmadan söz etti.
Sosyal medyadaki paylaşımlarda ekonomiyle ilgili konuların sadece yüzde 6’sı araştırma geliştirme, KOBİ ve girişimcilik gibi meselelerle ilgiliymiş. İleri teknoloji ise hiç konuşulmamış!
TÜGİAD kaygılanmış ve “derhal değiştirilmesi gereken bir gerçek” diye not düşmüş. Bu zamanda ileri teknoloji konuşmadan olmaz deniyor yani.
Çok normal. Son iki yılın Türkiyesi’nde yoktu da... Yeni Türkiye’nin bu ilk günlerinde siz en tepedekilerden en aşağı kadar bilimsellik, akılcılık, yüksek teknoloji gibi şeyler duyuyor musunuz? Yeni Başbakan’da ülkedeki bilimsel iklimle ilgili bir kaygı gözlediniz mi?
Tamam, henüz erken... O zaman temenni edelim ki, Sayın Davutoğlu son 12 yılın eksikliklerini düzeltme iradesini göstersin. Bilimsel atalet bunlardan biri...
TÜGİAD keşke bir de enerji konusunu araştırsaymış. Hani şu tamamen dış mihraklara bağımlı olduğumuz... Yılda 50 milyar dolar gömdüğümüz... Tasarruf etmek için pek çaba harcamadığımız enerjiyi!
Sabah akşam konuşmamız gereken enerjiyi ne kadar az konuştuğumuzu bir kez daha anlardık. Anlardık da bir şey olur muydu o ayrı.
Bütün bu yanlış odaklanmaların bedelini bir gün fena halde hırpalanarak ödeyeceğiz. Kısmet!

Sağlam statlar

BİLİMSELLİK demişken çağrışım yaptı. Alsancak Stadı deprem riski nedeniyle kapatıldı.
Maçların bir kısmı Buca’da bir kısmı Atatürk Stadı’nda oynanacak.
Buradan anlıyoruz ki, maçların oynanacağı hem İzmir’deki hem de ülkenin diğer yerlerindeki statlar depreme karşı dayanıklılık testinden geçti ve elde kapı gibi raporlar var.
Aksi düşünülemez öyle değil mi?

Koca koca adamlar

FUTBOL bir tepişme alanı haline geldi artık.
Koca koca adamlar birer ergen gibi. Adeta kavga etmek için sebep arıyorlar.
Federasyon ayrı, kulüpler ayrı, akıl dışılığın en nadide örneklerini veriyorlar.
Bol vakit, para ve enerji harcanıyor ancak uluslararası düzeyde kalıcı başarı gelmiyor. Çünkü, ciddi bir planlama yok.
Bu arada da marka değeri lafı ağızlardan düşmüyor. Ama en büyükler formaya sponsor bulamıyorlar.
Bu kaotik ortamda bir İzmir takımı olarak Göztepe yeni yapılanmasıyla ilerisi için ümit veriyor. Sıfır borç politikasıyla... Dünyada başarılı olmuş modelleri kendine örnek almasıyla... Uzun vadeli marka değeri odaklanmasıyla...
Bir diğer İzmir takımı Altınordu da sağlam ilkeler üzerinde ilerliyor.
Zaman geçtikçe bakalım futboldaki Göztepe’ler, Altınordu’lar mı çoğalacak yoksa başarı geldikçe onlar da yoldan çıkacak mı?