Paylaş
İlkokul öncesi: Şemsettin Efendi’yi kaçırmasak bari – Şemsettin Efendi yazın öğle saatlerinde arabasını ittirerek “dondurma kaymaaaaaak” diye bağırarak geçerdi Mithatpaşa Caddesi’nden...
İlkokul: Acaba bakkala naylon top gelmedi mi daha? / Bu yaz Marmaris’te biraz daha uzun kalırız inşallah / Akşam Gözümoğlu sinemasına gitmeme izin verecek mi bizimkiler?
Ortaokul: Yatakhanede yine sular kesik demek! / Baskette şu Lise sonları bir yensek… / Neden bu kadar erken öldü ki dedem, yıldızları anlatacaktı daha.
Lise: Bu karartmalardan sonra ya sahiden Yunanistan’la savaş çıkarsa? / Amerikan pazarına kırmızı Converse ne zaman gelecek? / Üniversite için ilk sıraya nereyi yazsam ki?
Üniversite: Termodinamik güzel ders de, akışkanlar mekaniği ne iş? / Yine nerede bomba patlamış? / Karşıda benzin var mı acaba? Avrupa yakasında yok diyorlar.
Lisansüstü: John Lennon’ı vuracak ne var! Bu ABD’nin de işi zor ha, Reagan becerebilecek mi? / Döneyim mi, kalayım mı?
Askerlik: Geç dört ay geç / Gel Nimitz gel, gel ki Amerikalı askerlere tercümanlık yapalım, rahat edelim / Ne kabak yetişiyor bu Antalya’da ki karavana kabaktan ibaret.
20’li yaşların sonları: Ne kadar da zor şu kadınları anlamak!
30’lu yaşlar: Hala zor / KrizlerLE mi yaşlanacağız Allah aşkına? / Ah babacığım ah, neden içtin onca sigarayı, neden?
40’lı yaşlar: Yaşadıklarımdan öğrenemediğim şeyler varmış Ataol üstat! / En zoru bu ülkeyi anlamakmış! / Anne ya, öyle pat diye gitmek var mıydı?
50’li yaşlar: Kilo problemi yaşayacak adam mıydım ben? / Sahi, ne olacak bu dünyanın hali? / Daha çok yazmalıyım, daha derin, daha uzun şeyler…
Bu, özetin özetinin özeti tabii. Boy boy, çeşit çeşit daha ne stresler, ne travmalar yaşadık bunca yılda. Kaygılarla büyüdük, hatta kaygılardan beslendik. Bu coğrafya böyle işte. Bayağı bir hazmetme kapasitemiz varmış ama. Sakin bir iklimde sudan çıkmış balığa döneriz gibi geliyor bana.
EKSİK HECE
O İzmir doğumlu değil, ama İzmirli sayılır. Sesini ilk duyduğumdan bu yana yıllar geçti. Bazı insanlarla öyledir ya. Savrulup gitmezsiniz. Yollarınız ara ara kesişir.
Onun insana iyi gelen bir sesi var. O çizgisini hep korudu. Ben de fırsat buldukça dinlemeye çalıştım.
Evrim’in çok başarılı olmasını isterim. Hak ediyor çünkü. Onu başkaları da keşfetsin isterim.
Geçenlerde ilk CD’sini çıkardı. Hemen gidip aldım. Albümün adı Eksik Hece...
Söz ve müziğini Sezen Aksu’nun yazdığı şarkılar da var içinde, sözlerin kendisine ait olduğu bir parça da.
Biraz gecikti ama güzel bir başlangıç oldu Evrim için. Tavsiye ederim.
İTALYAN ŞEF UGOLETTİ
Modern pişirme teknikleri kullanılarak yapılmış Bruschetta
Nohut kreması eşliğinde bebek kalamar
Ağır ateşte domates sosunda pişmiş bebek ahtapot, özel ekmek ve sarımsaklı köpük ile
Parmesan peynirinin üç farklı hali
İtalyan cappuccino sunumunda mantar çorbası
Portakal ile kaplanmış ördek göğsü, endivyen ve fırınlanmış patates
Çikolatalı mousse, safran ile pişmiş armut ve erken hasat sızma zeytinyağ ile
Pazartesi öğlen Pizza Venedik’te İtalyan şef Fabio Ugoletti’nin hazırladığı bu mÖnüyü tatma imkanı buldum. Güzel bir deneyim oldu. Özel tatlar. Özenli bir sunum.
Ugotelli sempatik, bilgili ve yenilikçi bir şef. Geleneksel mutfağa yorum getiriyor, farklılık yaratıyor.
Tadım sonrası sohbette ona Kuzey, Orta ve Güney İtalya’da en beğendiği restoranları sordum. İşte size ticari kaygısı nispeten sınırlı ve istikrarını koruyan restoranlar:
Milano – Carlo Cracco (yenilikçi) / Sadler (Geleneksel)
Verona – Perbellini
Toskana – Arnolfo (Colle di Val D’elsa) / Bibo (Traversa, Firenzuola )
Ragusa, Sicilya – Il Duomo
Roma – La Pergola
Pizza Venedik’te genç nesil, hem Osman ve hem Melodi babalarının işine giderek ısınıyorlar. Yenilikçi adımlar atıyorlar. İzlemeye devam edin.
Paylaş