Her yıl bir bina

Central Park 3.400 dönüm… Yani yaklaşık dokuz tane İzmir Kültürpark alanı büyüklüğünde. 1857’de açılmış. Yıllık ziyaretçisi 37 milyon kişi.

Haberin Devamı

Her yıl bir bina

Arsa olarak dünyanın en pahalı bölgelerinden birinin ortasında… İnternetteki verilere göre değeri 50 milyar dolardan başlayıp imar durumuna bağlı olarak bir trilyon dolara kadar çıkabilir.

 

Bütün bu rakamlara rağmen %99 ihtimalle bundan yüz yıl sonra da orası Central Park olacak.

 

Gelin görün ki biz burada Kültürpark’ın bundan yirmi yıl sonra bile park olarak kalacağından emin değiliz.

 

Binasız, betonsuz, ekolojik bir Kültürpark hayallerimize karşı kimbilir hangi akıllı işbilenler hangi yapıların hayalini kuruyorlar şu an. Oysa kent nefes almak istiyor.

 

Haberin Devamı

Geçen Pazar sevgili Sıtkı Şükürer Hürriyet Ege’de yazdı. Yeni yıkılmış olan İTO binası arsa olarak o noktayı ne kadar da ferahlatmış diye.

 

Hakikaten önünden geçerken gözünüz kayıyor o boşluğa… Arkada Fransız Kültür. Öbür köşe Dokuz Eylül Rektörlük.  Bir dönümlük bir arsa bile Kordon’a büyük bir pencere açmış sanki.

 

Sevgili Sıtkı çok katlı bir bina yapmak yerine hadi orayı Ekrem Demirtaş Parkı’na çevirelim diye bir öneri yaptı. Gerekirse kamulaştırma bile yapılabilir dedi.

 

Bugünün dünyasında bunlar fantastik düşünceler gibi görünse de bu kentin makus talihi ancak böyle yenilebilir. Sıtkı’nın önerisi bana da hayal kurdurdu.

 

Park yapılmasına alternatif olarak bahçeli Rum evi karakterinde iki katlı bir bina da yapılabilir belki. Yanlardan çekerek… Kordon da eski silüetinden bir parçayı bu şekilde geri kazanmış olur.

 

Hatta Büyükşehir Kordon’da “her yıl bir bina” diye bir proje başlatıp her yıl bir binayı bu şekilde geri kazandırabilir. Yirmi yılda geri kazanılmış yirmi “ev” Kordon’un çehresini değiştirir.

 

Haberin Devamı

Proje işlerse de bundan yüz yıl sonra Kordon başlangıç görüntüsüne kavuşmuş olur.

 

Tabii ki oldukça romantik bir bakış açısı bu. Yüksek bina yerine alçak bina önermemiz ticaretin fıtratına aykırı!

 

Zaten orada ne planlanıyorsa o yapılacak. Ana akımın önünde durmak zor… Hazır beton bağlantısı bile tamamdır.

 

Neyse, biz önerimizi yapmış olalım! İnşallah bir gün bu kentin sülüetine romantikler de müdahale edecek ve o zaman iyileşme başlayacak.

 

*****


ÜÇÜNCÜ SEÇİM

 

Pazar günü dört partili bir Meclis ortaya çıkacağını düşünerek üçüncü seçime gideriz diyorum. Nedenleri:

 

***Ak Parti ile koalisyon kuracak parti önceki dönemlerden gelen şaibelerle, usulsüzlüklerle, dosyalarla koalisyona nasıl ya da ne kadar devam edebilir ki?

 

Haberin Devamı

***Ak Parti dışı koalisyon ihtimali geçen seçimdekinden fazla görünmüyor.

 

***7 Hazirandan beri ortada Meclis yok, fiili Başkanlıkla yönetiliyoruz. Görev Davutoğlu’nda kaldığı sürece Saray memnun!

 

*** 1 Kasım sonrası Ak Parti HDP’yi kapatma davası dahil pek çok yolla oy matematiğini bir kez daha zorlayabilir

 

Bu ülke üçüncü bir seçimi hazmedebilir mi o ayrı bir tartışma konusu.  

 

Onuncu seçim de olsa çare yok, gidip oyumuzu kullanacağız.

 

Umarım üçüncü seçime gerek kalmadan normalleşmeye başlarız…

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları