Paylaş
En eski zaferlerden Atletico Madrid maçını hatırlarım elbet. Çocuk yaştaydım. Halil’in bombasından sonraki sevinç unutulur gibi değildi.
Bir yıl sonrasındaki yarı final hezimeti Ujpest maçından kareler var gözümün önünde. Dunai’ler vardı, çok hızlılardı. Bir de Bene tabii.
9-1’lik Feriköy galibiyeti… Tam 47 yıl önce.
Bu arada iyi ki Google var, yoksa hangi maç hangi yıldı hatırlamak mümkün değil.
Sonra unutulmaz bir Beykoz maçı vardır Şeref stadında. K. Ali’nin golüyle gelen galibiyet.
Sakarya deplasmanı…
Arkasından gelen küçük büyük başka sevinçler, sonra büyük bir çakılış hikâyesi…
2006’da kulüp TMSF’ye devrolmuşken yapılan 1925 Platform toplantılarından birinden sonra şöyle bitirmişim yazdığım bir yazıyı:
“Kırk yılda tepelerden ine ine bugünlere gelmiş ve dibe vurmuş bir kulübün toplantısında böyle bir hava oluşması ise çok özel tabii ki. Başlı başına bir haber bu…
Dört neslin böyle bir ortak paydada bir araya gelebilmesi kolay mı? Başarı varken gönüllü çoktur, zor günlerde etraftaki insan sayısı iyice azalır. Ama inanın yeniden dekore edilmiş olan Turgutreis salonu bu toplantıyı duvarlarına farklı biçimde kaydetti.
Dünden bugüne Göztepe'nin maddi sorunlarına çare bulunamayabilir. Göztepe'yi layık olduğu yere getirebilme hedefi de kolay bir hedef değil bu aşamada. Uzun vadeli bir perspektif, sabır ve inat gerektiriyor.
Hele hele İzmir'deki ve ülkedeki diğer kulüplere model olabilecek bir örnek teşkil etmek iyice iddialı bir söylem. Ancak ikiyüz küsur kişinin katıldığı bu toplantı bir itici güç yaratacak gibi. Bu irade vardı o salonda.
Rahmetli babamdan Adnan Suvari'ye, Ali Artuner'den Gürsel Aksel'e, yelken günlerinden Beykoz maçına kadar neler geçti aklımdan neler. Artık maçlarının sonuçlarını teletekstten izlediğim Göztepe, kendini hatırlatıyordu bana. Eskisi gibi bir Göztepe'yi yaratma ihtimalini göstererek...
Orhan Daut'un vurucu konuşmasından sonra dalıp gitmişim. Yıl 2020 olmuş, 2000'li yılların başındaki günler çok çok geride kalmış. Altyapı patlamış, UEFA kriterleri falan hepsi karşılanıyor ve Amerkalı bir yatırımcı Göztepe'yi satın almak için 150 milyon dolar teklif ediyor ama teklifi reddediliyor. Bu hayali kurmak gayet doğaldı o toplantıda.”
Dokuz yıl sonra yeniden PTT 1. Lige dönmek başarıdır elbet ama bu camiayı kesmez.
MS.S (Mehmet Sepil Sonrası) dönem zaten çok daha fazlasını vaat ediyor.
Yalnız bu tuhaf bir oyundur, bilirsiniz. Başarı için akılcı planlama, düzgün finansman, iyi yönetim şart. Bütün bunların yanında sabır da gerekiyor. Kalıcı başarılar böyle geliyor.
Gelecek on yıllarda Göz Göz’ün ülkede ses getireceğine inanarak özellikle son yıllarda elini taşın altına koyan herkese teşekkür ediyorum.
Paylaş