Paylaş
Büyükşehir bir süredir bizim 15 bin üyeli Kültürparka Dokunma Facebook grubunun “doğru bilgilenmediğini” düşünüyordu. Ancak bilgilendirme konusunda da çok istekli görünmüyordu.
Tek başıma davet ettikleri için bir an tereddüt ettim. Grubumuz şimdiye kadar çok sağlam bir ekip çalışması sergilemişti.
Yine de sevgili Reşat’a “tamam, olur, saat ikide buluşalım” dedim. Grubun lokomotiflerinden Ayşen Tekşen’e de bilgi verdim. Bilgilenelim bakalım deyip yola düştüm.
Mekana vardığımızda bizi Proje ve Etüt Daire Başkanı Hülya Arkon ile “görseli zengin bir sunum” karşıladı.
Kültürpark’ın tarihçesinden başladık… Tasarlanan “yeni Kültürpark”ın avan proje üzerinden yapılmış maketini izledik. İzledik diyorum çünkü ışık oyunlarıyla zenginleştirilmiş bir maketten söz ediyoruz. Sonrasında da ayak üstü sohbet imkanı bulduk.
Çıkıştaki hissiyatım şu oldu: Bu projeyi sevenler vardır, olacaktır ama benim önceliklerime, tercihlerime hitap etmiyor. Hatta bazı noktalarda meydan okuyor.
Benim hayalim bambaşkaydı. Sıfır bina… Bina yapılacaksa da yeşil sertifikalı minimum bina, minimum beton… Ekolojik vurgu… Botanik boyut…
Tabii, bu İzmir’de karşılık bulması zor bir sivrilik! Ne derler burada? Romantik! Böyle bir projeye 10 üzerinden 10 verirdim.
Sunulan projeye ki büyük emek ve mücadele ürünü olduğunun farkındayım ancak 10 üzerinden 5 veriyorum. Kötünün iyisi diyorum. Ölümü görüp sıtmaya razı olmak diyelim!
Önce olumlu bulduğum noktalar:
Hülya Arkon’un yaklaşımı, iyi niyeti, belli ki mal sahibinin talepleri, Kurul kararları, kamuoyu baskısı ve mimari kaygılar arasında dengeyi bulmaya çalışıyor / Fuar alanına giriş çıkış kapısı çoğalıyor / Proje kuşların farkında ve envanterini çıkarmış / Henüz avan proje aşamasındayız, yani bu kamuoyu baskısına açık bir proje / Yeşile, en azından maket üzerinde saygı var / Bütçesi belli değil, buradan hareketle bazı iyileştirmeler gündeme gelebilir
Gelelim projenin bence olumsuz noktalarına:
Kamuoyuyla ana çatışma noktası net. Basmane kapısında, şu anda sergi alanlarının bulunduğu yere yapılacak olan 1.400 kişilik toplantı ve sergi merkezi… İlk başta 5.000 kişilik bir bina talebi gelmiş. Bu süreçte sayı 1.400’e inmiş. Akıllı bina olarak inşa edilecekmiş.
Koca kentte böyle bir merkezi yapacak başka yer yok mu noktasında olduğum için binanın 1.400 kişiye inmesine, sertifikalı yeşil bina olmasına ancak gülümseyebilirim. Mimarisi de epey tartışılacaktır.
Diğer can alıcı nokta ise bu binanın ileride Folkart’ın Basmane çukuruna yapacağı binayla ilişkilendirilme dedikodusu. 20 küsur yıl önceki projelerde Fuar alanını çukurla birleştirip, Refik Saydam bulvarını aşağıya almak niyet olarak var. Ancak o zamanki Kurul kararının böyle bir değişikliğe izin vermediği söyleniyor.
Ayrıca bu konuda kamuoyu hem Folkart’tan hem Büyükşehirden “kesinlikle böyle bir şey yok” açıklaması beklentisi içinde… Gelmezse ortalık daha da gerilebilir…
Son olarak gelecekle ilgili düşüncelerimi aktarayım:
Bizim Kültürparka Dokunma grubunun üye sayısı 100 bin kişiye çıkar, yeni oluşan Kültürpark Platformu yeni STK katılımlarıyla iyice büyür, Kültürpark üzerindeki tartışmalar ve mücadele en az on yıl daha devam eder. 6 Eylül’de İzmir Mimarlık Merkezinde düzenlenecek panel gibi daha çok panel düzenlenir.
Proje bu haliyle gerçekleşse bile bu kez nasıl işletileceği konusu gündeme gelecek. O aşama ayrı bir kıyamete gebe…
Paylaş