Paylaş
HALİL gelememiş... Efsane kadrodan Nevzat, Fevzi, Küçük ve Büyük Mehmet’ler, Ertan, Nihat ve Ceyhan oradaydı. Bülent Eken de vardı. 91 yaşında atlamış gelmiş. Eski futbolculardan Özer’i, Arif’i tanıyabildim. Zira ikisi de gençliklerini aynen koruyor.
Urla’daki Adnan Süvari Tesisleri’nin açılış töreninde coşkulu bir Göztepe akşamı yaşandı. Her yaştan Göztepeliler uzun zamandır bekledikleri bir hayale kavuşmuş olmanın keyfine vardılar.
Camiadaki kıpırtı giderek büyüyor. Beklentiler yükseliyor.
Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar da oradaydı. Ayrıca Fatih Terim ve Aziz Kocaoğlu da törende hazır bulundular ve kurdeleyi Başkan Mehmet Sepil’le birlikte kestiler.
Hedef belli; Göztepe’yi eskisi gibi uluslararası bir futbol takımı haline getirmek.
Tesisin mükemmelliği ve törendeki atmosfer güzel şeyler vaat ediyor. Hadi hayırlısı!
Gürültüye devam
İKİ haftadır gürültüyle ilgili yazıyordum. Mesaj yağdı. Gelenlerin özeti şöyle:
Tatil beldelerinde saat 24’ten sonra yüksek sesle müzik çalınmasını önlemek bu kadar zor mu? Hadi 24 erken diyelim saat 2’den sonra çalmasalar bari! Denetleyiciler uyuyor mu, uyutuluyor mu?
Mesela 50 yıl İsviçre’de doktorluk yapmış Erbil Asal için hayat hepten zor. Şöyle yazmış Sayın Asal:
“... Çevre ve Şehircilik bakanlığının ses ölçme ekibi Alaçatı’ya bizim caddeye geliyor, ama barlar tüyo aldıklarından birdenbire elektrikleri kesilmiş gibi bir sessizlik oluyor. Akabinde sabaha kadar at koşturuyorlar. Civarındaki restoran ve oteller kan ağlıyor...”
Perşembe günü Melis Alphan da yazdı. Alaçatı’daki gürültü kirliliğini. Sevgili Ahmet Palamutçu’nun bu rezilliklere karşı yıllardır verdiği mücadeleyi anlatarak.
Alaçatı özelinde son yıllarda medyada öylesine bir pompalanma yaşandı ki, artık iş kontrolden çıktı. Ahmet’in çabası yetkili mercilerden gelen “eviniz iyi prim yaptı satıp gidin” tavsiyeleriyle karşılandı!
Zamanında kaliteli dinlence beldesi olması hedeflenen Alaçatı, ülkedeki nice kaotik yaşam alanından biri oluverdi. Ama bize laf düşmez... Zira alan memnun, satıp giden de memnun!
Bu memleket Alaçatı gibi örneklerle dolu. Aman ticaret olsun, aman insanlar rahat eğlensin diye müziğini mahalleye dayatanlar her yerde var. Tepeden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı mı çözecek bu işi, yoksa Büyükşehir Başkanı ilçe belediyelere kendinize gelin mi diyecek ya da insanlar maruz kaldıkları gürültüyü önlemek için toplanıp kendi anayasalarını mı yazacaklar bilemiyorum.
Ama bir şey yapılması lazım... Yoksa bu yaz olmasa bile gelecek yaz sahil beldelerinden başlayarak “gürültü kalkışması” bekliyorum. Demedi demeyin! Mart seçimlerinde size çıkan oylara da çok güvenmeyin!
Aydın
SEVGİLİ Nihat Demirkol seçimden önce yazdığı “Seçime doğru kısa kısa çağrışımlar” yazısını Selahattin Demirtaş’a oy verecek olan seçmene gönderme yaparak şöyle bitiriyordu:
“Tecrübeyle sabittir ki, bütün ülkeler cahillerinden çok çekmişlerdir. Lakin, Türkiye kadar ‘aydınlarından çeken bir başka ülke’ yoktur.”
Bu topa girip girmeme konusunda kararsız kaldım aslında. Zira Ege TV’deki “İki Dirhem Bir Çekirdek” programımızdan edindiğim tecrübeyle sabittir ki, Nihat Bey’le başa çıkmak kolay değildir. Yine de bir denemek istiyorum ama...
Önümüzdeki yazılarda bu konuya daha çok yer ayırabilmek umuduyla diyorum ki, “Dünyada bizim gelişmişlik düzeyimize ulaşıp aydınlarına, aydınımsılarına, aydın geçinenlerine bu kadar çektiren başka ülke var mıdır bilmiyorum...”
Paylaş