Paylaş
Yeşilliklerinden güzel tatlar elde ederken açan çiçeklerini de değerlendirdik, size nefis yemekler hazırladık
Dünya mutfağı, moleküler gastronomiden, aşçıların etraflarında kolayca bulabildikleri doğal malzemeleri bambaşka şekillerde kullanmaya başladığı zamanlara kaydı, çiçekler de böylece başrolü kaptı! Dünyanın en iyi restoranlarının mönülerinde, içinde yenilebilir çiçek olmayan yemek yok denecek kadar az.
Atölyedeki küçük bahçemiz de bu ara bereketini sunuyor. Mor biber çiçeklerinden patlıcana, kekikten biberiyeye hepsi emrimize amade. “Tatları nasıldır ki?” sorunuza cevabım şöyle: Yeşilliklerin kendi tatlarını düşünün, bunu beşle çarpın! Bu çiçeklerle yemek yapmanın keyfi böyle muazzam bir şey.
Peki nedir çiçekleri özel yapan?
İlk olarak görüntüleri. Yemeğe çiçek açtırmak nefis bir fikir! Örneğin kurutulmuş kekik yerine, kekiği mor çiçekleriyle beraber kullanmak tabakta güzel bir renk cümbüşü oluşturabiliyor.
Çiçekler, bitkisinin dominant tadını daha yoğun bir şekilde verebiliyor. Topluiğne başından biraz büyük bir soğan çiçeğinden bir parmak taze soğan yemiş hissini almak mümkün.
Bir diğer özellikleriyse çiçeklerin ters köşeye yatırılabilmeleri. Kimse beyaz, kibar bir çiçekten okkalı bir soğan kokusu beklemiyor. Bu ters köşe, yiyenleri şaşırtarak alışkanlıklarından sıyırabiliyor.
Her çiçek yenir mi?
Her kuşun eti yenmeyeceği gibi her çiçek de lezzetli değildir. Hatta genelde güzel kokan çiçeklerin tatları daha acı, az kokuluların tatları daha lezzetli olur. Yaseminin kokusu çok güzeldir ancak tadı acıdır. Tabii çay hali başka bir espri yaratabilir. Önümüz sonbahar, nergis çiçeklerini o güzel kokusuna büyülenip yemeklerde kullanmaya kalkmayın, kusturucu, ağır bir etkisi var. Kekik, fesleğen, biberiye gibi baharatların çiçeklerini gönül rahatlığıyla yiyebilirsiniz. Tatlarına bayılacaksınız. Aynı şekilde sarmısak, soğan da sürprizli küçük bombalar. Ayçiçeği, kabak çiçeği gibi çiçekleri zaten tanıyorsunuz; ayçiçeğinin sarı yaprakları da tabağınızı renklendirmek yönünden hoş olabilir. Bahçenizden temin edemezseniz büyük marketlerde kolaylıkla bulabilirsiniz.
Fırında kabak çiçeği
Bu tarif için 15-18 adet kabak çiçeği yeterli. Soğuk su doldurduğunuz bir kâsede kabak çiçeklerini fazla hırpalamadan yıkayın, iyice süzün. Çiçeğin ortasındaki kısmı çıkartın. Daha kolay kesip çıkartmak için çay kaşığı kullanabilirsiniz.
Ayrı bir kasede; rendelediğiniz 150 gram İzmir tulumunu ve 100 gram Labne peynirini karıştırın. Ezilmiş bir diş sarmısağı, incecik doğranmış 6 dal frenk soğanını, 2 çay kaşığı çörek otunu ve bir çay kaşığı karabiberi de ilave edin, iyice karıştırın.
Kabak çiçeklerini boşluk kalmadan yerleştirebileceğiniz büyüklükte, fırına girmeye uygun bir sahan seçin. Bir çorba kaşığı zeytinyağıyla sahanın tabanını yağlayın ve bir çorba kaşığı galeta ununu üzerine serpin. Gelelim kabak çiçeklerini doldurma kısmına... Sanki karnıyarık yaparmışçasına çiçekleri uygun bir yerinden uzunlamasına ayırıp doldurun. Çiçeğin uç kısmını iç harcını akıtmayacak şekilde katlayıp, sahanınıza yan yana yerleştirin.
Çiçeklerle çalışırken elinizi zeytinyağıyla hafif yağlarsanız hem daha kolay çalışırsınız hem çiçeklere güzel bir parlaklık vermiş olursunuz. Son kalan kabak çiçeğiniyse klasik yöntemle üstten doldurun ve sadece sarı kısmı gözükecek şekilde tam ortaya yerleştirin. Sahanın içi büyük bir ayçiçeğine benzesin.
Sahanı ocağa alın, üç-dört dakika, hafif dibi tutup galeta unu çıtırdayana kadar pişirin. Üstünün şenlenmesi içinse ızgara konumunda ayarladığınız fırında, en üst rafta dört-beş dakika, üzeri hafif renk alana kadar pişirin, sıcak sıcak servis edin.
Paylaş