Üst akıl

Şimdi ortaya çıkan bylock tuzağı ise daha büyük bir buluş.

Binlerce günahsız insanın başını belaya sokabilirdi. Belki de soktu.

Bunlar hep FETÖ’nün marifeti ama örgütün lideri olan Fethullah Gülen, bu derece âlim, bilgin, bilişim üstadı bir kâşif mi? Yani teknolojiyi parmağında oynatan müthiş bir üst akıl mı?

Tövbeler olsun.

Ben zannediyordum ki sadece okuma yazması olan bir ilkokul mezunu... Hay Allah, tevekkeli koskoca Amerika ona biat etmiş, karşısında el pençe divan...

Bir de bu var

Beşer şaşar, şaşmaz Beşir.

Yeni öğreniyoruz ki, -meğer- uluslararası ceza mahkemesi, bizden El Beşir’i tutuklamamızı istemiş. (Bize ne)

Düşünün.

Dünya Hukuku kimlere kaldı.

Bunun nesini yazayım?

a) Ya prosedürü bilmiyorlar.

b) Ya bizim bilmediğimizi sanıyorlar.

c) Ya çok yüzsüzler.

d) Ya da hepsi.

Ama ismi güzel:

- Uluslararası...

İki nokta...

Birincisi şu:

“Dünyanın en doğru işini bile yapsa” hükümeti asla alkışlamayacaklarını söyleyenler, son KHK karşısındaki keskin tavırlarına tam gölge düşüreceklerdi ki, bereket dışarıdan takviye geldi...

Ama her zaman bir Abdullah Gül bulamazlar ki.

Kıymetini bilsinler.

***

İkincisi de şu...

Abdullah Gül demişken...

Maksat üzüm yemek idiyse:

KHK’yla ilgili kaygılarını -yıllardır kaderbirliği ettiği arkadaşlarına- bir telefon açıp söyleseydi, acaba daha mı faydalı olurdu yoksa tribünler önünde açıklayarak daha mı faydalı oldu?

Asıl muğlâk kalan nokta bence budur.

Son dakika:

ABD’yle vize krizi aşıldı.

Bayram değil, seyran değil, birdenbire nasıl oldu bu?

Elçiliklerin karşılıklı açıklamalarına takılıp kalmayın. Ortada ne bir taviz var, ne bir jest, ne bir lûtuf.

Başka bir şeyler var.

Açıklamaların içinde olmayan şeyler.