Topal bir futbol

Dünya’nın en keyifli derbilerinden birini izledik.

Haberin Devamı

Ama ne yapayım?

Taraflardan birinin seyircisi var, diğerininki yoktu. Daha önce de zaten tersiydi, ev sahibi var, misafir yoktu. Aynı şey.

Bu ne demektir, biliyorsunuz:

- Ey ahali, sizler aynı statta, beraberce maç seyretmeye layık insanlar değilsiniz.

Hakaret bu.

Fenerbahçeliye, Galatasaraylıya, Trabzonluya, Beşiktaşlıya, Bursalıya, herkese hakaret.

***

Hakaret ama kimsenin umurunda değil.

Eğer umurunda olsaydı kavgayı dövüşü ve küfürleşmeyi çoktan bir kenara bırakıp, sadece takımlarını alkışlamak üzere tribündeki yerlerini daima alacaklardı.

Alamıyorlar.

Ve bu hakarete katlanıyorlar.

Maça değil, sanki savaşa gitmeye ant içmişler.

***

Peki bu böyle mi devam edecek?

Temaşa sporu dediğimiz futbolun bir ayağı hep topal mı kalacak?

Tribünler hep tek taraflı olarak mı dolacak?

Haberin Devamı

Valilikler, bir meydan savaşını göze alamadıkları için, misafir taraftara yasak getiriyorlar. Ah şu okullar olmasa maarifi çok güzel yönetmek gibi bir şey bu... Ama ne yapsınlar? Aksi halde kan gövdeyi götürecek. Müdahale etsen vay, Polis Devleti, etmesen hay âciz Polis. En iyisi hakaret etmek:

- Ey ahali, işte sen buna müstahaksın.

***

Şimdi soruyorum o ahaliye.

Bu hakaret sizi rahatsız etmiyor mu? Takımınızı hep yalnız bırakmak içinize siniyor mu??Böyle mi olur kulüp aşkı? Tribün liderleri, hatta kanaat önderleri, öncülük edip bir fair-play seferberliği ilan edemez mi?

Bu utanç zincirini kimse kıramaz mı?

Hiç denediniz mi? Biliyorum denediniz, olmadı. Elbette ki olmaz.?Çünkü sahaya yabancı madde atan yanıbaşınızdaki adamı bile marke etmediniz.

Bir daha deneyin.

Yurt çapında bir seferberlikten bahsediyorum.

Zahmetli iştir ama sürekli hakarete ve istiskale uğramaktan iyidir.

Yazarın Tüm Yazıları