Paylaş
Zaten açık.
Hayır. Bütün dost ve arkadaşlar beni takipte.
- Star TV’yi aç.
Yahu açık... Müsaade edin de rahat dinleyelim şu Hicaz Faslı’nı.
Necdet Tokatlıoğlu, Galip Sokollu, Zeki Çetin, Ertan Ersoylu, Sevim Alakuş, yaşayan en iyi hânende Nurettin Çelik, Mediha Şen, hiç eskimeyen Şükran Ay ve altın ses -altın yürek Afife Edipoğlu.
........
Onları sevda dolu gözlerle izleyen Fatih Edipoğlu’na baktım, kimbilir neler düşünüyordu.
Merhum babası Baki Suha Edipoğlu’nun süslediği o şiir dolu geceleri... Muhterem annesi Afife Hanım’ın tertemiz icra ettiği o unutulmaz eserleri...
Mutlaka bunları hatırlıyordu.
*
Bir Eurovision’a benzer şölenle açılan gece, hemen anladım ki Türkiye’yi şahdamar’dan yakaladı... Çünkü cıvıl cıvıl bir fasıl.
Koro’ya bizim apartman, sonra da komşu evler, daha sonra bütün semt külliyen katıldığına göre, Anadolu’nun her bölgesinden gelen telefonlara şaşmıyordum artık:
- Star TV’yi aç.
Hım... demek ki haftada 1 bile olsa 15 dakikalık bir Fasıl programı, hiç de fena olmayacak...
İşte, ben de bunu düşündüm.
*
Sonra gözüm Orhan Gencebay’a takıldı.
Bu aslan gibi adam, bu beyefendi adam, bilir misiniz ki, televizyonsuz ve radyosuz bir dönemde, hem de bütün engellemelere rağmen tarzını kabul ettirip şöhret oldu...
Yâni, şimdiki türediler gibi gökten zembille inmedi. Hazıra konmadı. Halk, Onun müzisyen ruhu’na hayran kaldı... Dünyada ender görülen bir olay bu...
Bülent Ersoy’un yolu da aynı derecede meşakkatliydi. Bir gün anlatırım.
Esasen Popstar Alaturka’yla ilgili yarışma bölümüne, jürideki diğer kıymetli üyelere ve yarışmacılara bugün yer ayıramıyorum.
Borcum olsun.
Şimdilik Fatih Edipoğlu’nu kutlamakla yetineceğim. Çünkü firkatin aldı bütün neşve-î tâbım bu gece.
Beni duyuyor musun ey Nurettin Çelik?
Paylaş