Son’a doğru

Şu açıklamayı her gün dinliyorsunuzdur:

- Şehitlerimizin kanı yerde kalmadı.

Çünkü her gün mutlaka

3-5 PKK-YPG’li terörist, etkisiz hale getiriliyor. Bazen 10-15...

.........

Bir de nokta atışlar var.

Nokta...

Yani, ölçüp biçip

vurulan hedef...

Hiç şaşmaz.

Örgütün üst yöneticileri, teker teker avlanıyor.

Kaçacak yerleri yok.

Varsa bile hiçbiri oraya ulaşamıyor. Yolda temizleniyor.

***

Evlatlarını isteyen Diyarbakır annelerinin feryadı, teröristlerin üzerine her gün yağmur gibi yağan bu kurşun ve bombalar kadar etkilidir. Bu psikolojik taarruz, nasırlı ellerin unutulmaz bir zaferi olarak tarihe geçecek.

***

Ve o anneleri ziyaret etmeye bile korkan siyasetçileri de aynı tarih, isim isim yazacak.

Ne güzel bir sicil...

***

Avrupa ve Amerika

hâlâ ne diyor:

Türkler “çocuk asker” kullanıyor.

Ne yalancı insanlar.

Çocuk askeri biz değil,

onlar kullanıyor. Çünkü savaşacak elemanları kalmadı... Yeni katılımlar da yok...

Ne yapacaklar?

Tıpkı vaktiyle Türkiye’den dağa kaçırdıkları çocuklar gibi, şimdi ise zavallı Suriye ve Irak gençliğine el attılar ama artık onun da faydası yok.

***

Bu çocuk asker yalanı, hiç de sürpriz değil. İçimizde Mehmetçiğin kimyasal silah kullandığını söyleyenler bile çıktığına göre, batılıların çocuk asker yalanı’na hiç şaşmamalı. Yarın yeni yalanlar da

bekleyin... Tabii konuşacak dermanları kalırsa.

***

Hem sahada kuvvetliyiz, hem masada.

Hepsi biliyor -üstelik-

haklı olduğumuzu.

Söyleyemiyorlar.

Ziyanı yok.

Haklı kalmayı da başarabilirsek, hepsi hizaya gelecek. Dışarıdakiler kolay.

Bizi yoran sadece içerdekilerdir.