Paylaş
Önce Bekçi gitti... Bekçi Baba.
Sonra Postacı gitti... Postacı Amca.
Günlük hayatımızdan neler gitmedi ki.
Sütçü, yumurtacı, yoğurtcu... vs.
Fakat Simitçi’yi vermeyiz.??Semtin komseridir o.?Mahallenin fahri muhtarıdır... Ekmeğini taştan çıkaranların ilk göz ağrısı ve
alın terinin simgesidir.
- Simitçimi istiyorum.
Nereye gidiyorsun hey...
3 lira borcum vardı sana.
Gitme çocuk, dön.
Lafı mı olur?
Nasıl olmuşsa, 22 Suriyeli Yunanistan’a sığınmış.
22 mi? Vah...
18 Iraklı da İtalya’ya sığınmış.
Kaç dedin, 18 mi? Vah vah.
- Lafı mı olur abicim?
Üzüldüğün şeye bak.
Yolla onları da bu tarafa.
At torbaya.
Benim sırtımda onlar, denizde kum gibidir... At torbaya, at.
Ne vekil ama...
Milletvekiline bakın.
Biri polis tokatladıydı.
Bir diğeri, baş komisere küfretti.
Daha bir sürü şey var da, şimdi bir diğeri, askere taş atıyor. Bereket kurşun değil, taş atıyor.
- Aferin onlara.
Davaya sımsıkı sahip ve sadıklar, fakat heyhat... Öcalan’ı sattılar.
Şaka gibi
Hakimlere ve savcılara biçilen kimlik şu:
- Ya hükümetçisin, ya cemaatçi.
Allah Allah... Üçüncü bir seçenek yok mu?
- Hayır, yok... İki taraftan birini seçeceksin.
E yargı madem “tarafsız” olamıyor, o zaman vatandaş tarafsız olmalı ki, yarın öbür gün mahkemeye bir işi düştüğünde hakim ne karar vereceğini bari şaşırsın...
- Bizden miydi, onlardan mıydı?
Çözsün bakalım.
İsterse de yazı-tura atsın.
Paylaş