Seyir Defteri

Seçim meydanlarındaki vaatler, şimdi taahhüde dönüştü.

Haberin Devamı

Haydi bakalım, pamuk eller cebe.

 

Asgari ücretten başlayıp, gençlere iş imkanına kadar, bir dizi hamle...

 

Kısa vadede, orta vadede, uzun vadede, bir dizi karar ve kanun.

 

Tabii, bunlar hep para, para.

 

Hazineye ekstra yük.

 

Bir taraftan da Rusya Krizi.

 

Ne yapalım?

 

Dedik ya.

 

Vaat başka, taahhüt başka.

 

Hamama giren terler.

 

***

 

Haberin Devamı

Dün Eylem Planı’nı açıklarken, Başbakan’ın morali yüksekti.

 

Çünkü yılın üçüncü çeyreğindeki büyüme oranı yüzde 4 olarak gerçekleşmişti.

 

Taze haber.

 

Bu durumda eylem planını keyifle açıklamaya başladı.

 

***

 

İçerisi böyle.

 

Peki, dışarıda neler oluyordu?

 

Barzani’nin gelişi, MİT ve Dışişleri Müsteşarları’nın apar topar Bağdat’a gidişi, İran doğalgaz vanasının bilmediğimiz bir sebeple kısa bir süre kapanışı, uçağın bulunan karakutusuna bile Putin’in küstahça yaklaşışı...

 

Ve daha bir sürü şey.

 

Neler oluyordu sahi?

 

24 saate o kadar çok şey sığdı ki.

 

***

 

Haberin Devamı

Fakat canımızı en acıtan neydi?

 

Ve nedir?

 

Tarih, anıt, müze ve mabet gibi yerlere yapılan tecavüz... 

 

Savaşta bile yapılmaz.

 

Şimdi yapıldığına göre PKK mutlaka bir şey demek istiyor.

 

Acaba ne?

 

Kandil mi böyle emrediyor. 

 

Yoksa Kandil’in kontrolünden çıkmış tek başına buyruk, bağımsız ve bağlantısız bir gençlik yapılanması mı var?

 

Aydın Doğan

 

Emin Karaca’nın kitabını bir solukta okudum.

 

Bir Medya İmparatoru’nun Öyküsü.

 

Karaca, Aydın Doğan’ı anlatıyor. Hem de Aydın Doğan’ın ağzından...

 

40 yıllık meşakkatli bir maraton... Ve hiç yere düşmeyen bir bayrak.

 

(Yayın: Asikitap)

Yazarın Tüm Yazıları