Paylaş
Yine bir harita bastırmışlar...
Kaçıncı harita bu...
O harita, İzmir’i Yunan toprağı olarak gösteriyormuş.
Hazır, elleri değmişken, keşke kordonboyuna bir işaret koyup, bir de not düşseydiler: Biz işte burada denize dökülmüştük diye.
*
Söz Yunan’dan açılmışken, sığınmacıları Akdeniz’in sularına gömen Yunan Sahil Güvenlik örgütüne, bir kere daha lanet olsun.
Canavar ruhlu bu yaratıklardan hesap soracak bir kurum yok mu dünyada? Bu kadar mı şerefsiz oldu bu dünya?
*
İnanın, Türklerden daha vicdanlı, daha adaletli ve daha hakkaniyetli bir millet yok. Belki de bu sebeple tek başına kalmışız.
Böyle yalnızlığı yüz kere tercih ederim... Orası burası oynayan süper güç olmaktansa...
Oh, o kadar mutluyum ki...
*
Bizim kusurumuz, birbirimizle uğraşmak.
- Siyasi nezaketsizlik.
Her neyse... Bunları başka bir gün konuşuruz.
Şimdi biraz 6’lı masaya bakalım.
*
Efendim, masa’ya bakan herkes “Orada kendini bulurmuş.”
Doğru söylüyor bey.
Orada Menderes’ten Demirel’e kadar, İnönü’den Erbakan’a, Türkeş’e kadar her renk var...
Bütün mesele acaba kemikleri sızlıyor mu sızlamıyor mu?
Paylaş