Pazar notları

Heyecansız günümüz yok.

Bir gün miting, bir gün terör, ertesi gün maç... Ve benzer etkinlikler.

Haberin Devamı

Hepsi de şiddet içerdiği için hükümet değişikliği vallahi şerbet gibi geldi. Hiç değilse taze bir başlangıç.

En güzel tarafı da Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu.

***

Geçtiğimiz haftayı özetlemek çok zor. İnsan, hatırlamak bile istemiyor.

Bostancı’daki çatışma... Diyarbakır’da verdiğimiz şehitler... Aynı gün Hikmet Sami Bey’e suikast girişimi...

Tabii, ardından 1 Mayıs gerilimi.

İnşallah bu sondur.

***

Bu akşam derbi maçına gidip bari deşarj olun.

Ay, ne güzel manzaralar göreceğiz.

Şekil 1: Tribünlerde binlerce insan aynı anda çekirdek yiyor ve kabuklarını yere atıyor. En sevdiğim manzara bu.

Şekil 2: Maç başlamadan önce futbolcular şapur şupur öpüşüyor. Dostluk, arkadaşlık, sevgi, barış... Harika. Ama maçla beraber düşmanlık başlıyor. Maç sonunda zaten kimse kimsenin yüzüne bakmadan sahayı terkediyor.

Haberin Devamı

Şekil 3: Kendilerine uzatılan mikrofona futbolcular nefes nefese bir şeyler söylüyor... İşte en anlamlı sahne. Zira gördüğünüz maçı anlatıyorlar size. Hatta skoru tekrarlıyorlar. İşte en duygulu bölüm.

Bu gece bakın, beni hatırlayın.

***

Kime üzülüyorum bilir misiniz?

Kulüp Başkanlarına.

Böyle maçlarda yanyana oturuyorlar.

Aman ne işkence.

Adama ayıp olmasın diye, bağıramazsın, attığın gole sevinemez, yediğin gole üzülemezsin. Penaltı kararına yuh bile diyemezsin.

Ne yapayım böyle futbolu...

Birinci sayfaya bakın. Tayyip Erdoğan’la Baykal’ın dün TOBB’de yanyana oturuşları, kulüp başkanlarının çektikleri ızdırabı hatırlatıyor..

 

Yazarın Tüm Yazıları