Pazar kahvesi

Bu ayrım ne zaman başladı, nasıl başladı, hiç hatırlamıyorum.

Haberin Devamı

Çünkü biz, yıllardır, mahallede kimin Kürt, kimin Türk olduğunu bilmezdik. Kim Alevi’dir, kim Sünni’dir, merak bile etmezdik.

Fenerbahçeli, Galatasaraylı, Beşiktaşlı’dan gayrı kategorize ettiğimiz kimse yoktu.

Ne kadar mutluyduk.

Ortak şarkılarımız,ortak oyunlarımız vardı.

*

Futbolda “bir baba hindi” güya en sivri tekerleme olarak öne çıkardı, düşünün gerisini:

- 5 dakika kaldı, Cimbom fitili aldı.

- Fener, dünyayı yener, Beşiktaş’a gelince püf diye söner.

- Sarı kırmızı, erik hırsızı vs.

Hepsi bundan ibaretti.

Zaten de tribünde yan yana otururduk. Şimdiki gibi koloni halinde değil.

Şarkılarımız da öyleydi. Kürt Ali türküsünü kimse alınmasın diye Gül Ali olarak söylerdik.

Bu hassasiyetimizi ne zaman kaybettik, nasıl kaybettik, bilemiyorum.

*

Haberin Devamı

Eruh’ta ilk kurşun atıldığında (1984) devrin Başbakanı Özal, Bodrum sahillerinde denize giriyordu.

Olay’a önem atfetmemek için tatilini yarıda kesmedi. Gazetecilerden birinin Kürt kelimesi kullanmasına da çok kızdı. Zaten biz,yakın zamana kadar gazete sayfalarında Kürt kelimesini hiç kullanmadık ve kullandırtmadık. Şimdi öyle mi? Medyamızda artık Türk’ten çok Kürt profili var.

*

Hangisi doğru, bilemem.

Biz millet olarak, hiç hata yapmadık. Ama devlet ne yaptı? Onlar 600 yıl biz Türk’üz dedikçe devlet hayır, siz Kürt’sünüz dediyse vah vah.

Şimdi Kürt’üz diyorlar, bu def’a da devlet hayır, siz Türk’sünüz diye tutturuyor.

Ne büyük tutarsızlık.

Yazarın Tüm Yazıları