Pazar kahvesi

Her seçimde bir feryat:

Haberin Devamı

-Oylar çalındı.

Hangi oylar? Kime ait oylar?

-Oylar çöplükte bulundu.

Tamam da hangi oylar? Hangi partiye ait oylar?

Belli değil.

Bu kör iddialardan bıktık usandık.

Keşke yine eskiye dönsek de açık oy-gizli sayım yapsak.

O bile daha mert bir yöntem.

***

Sandık görevlileri uyuyor mu?

Parti temsilcileri orada birer bostan korkuluğu mu?

Yoksa bunlar demakrosiye leke sürmek için oluşmuş bir çete mi?

Seçim kurulları da bu çeteye dahil mi? İmdat!..

Biz bitmişiz meğer, mahvolmuşuz...

Hâlâ niye seçim yapıyoruz?

***

Öyle iddialar var ki:

-Bizim mahallede seçmen sayısı nüfustan daha fazla.

Hım... Demek ki oraya bindirilmiş kıt’alar sevk ediliyor. Bunlar hangi partili acaba?

Ah, o bilinmiyor.

Bilinmesi de şart değil. Maksat uyuzluk olsun.

-Hayali seçmen.

-Sahte seçmen.

Haberin Devamı

-Mükerrer seçmen.

Anladık efendim ama hangi parti?

***

Bunlara bir ara parmak boyası’nı müstahak gördük, iyi ki hakaret addettiler. Pekalâ, boyadan vazgeçtik. Şimdi de tutturmuşlar boya isteriz diye... Tekrar boyasak, haydii eminim yine bağıracaklar insan hakları falan... Maksat uyuzluk olsun.

***

Ağız tadıyla bir seçim yapmak bizlere nasip olmayacak mı?

Anlaşıldı ki olmayacak.

Peki, bari “seçim yapabildiğimize” şükredemez miyiz?

1) Laik Cumhuriyet’in hatırı için.

2) Çok partili demokratik sistem’in aşkına.

3) Darbelere veda şerefine.

Hiç değilse.

Yazarın Tüm Yazıları