Pazar Kahvesi

Madem ki anayasa değişikliği, artık ufukta gözüküyor.

Öyleyse... Soru şu:

Halk onayladığı halde “ben bu anayasayı tanımam” diyecek birileri çıkar mı?

“Çıkar” diyenlere bir soru daha:

- Ne yapacaksınız, darbe mi, silahlı isyan mı, yoksa müdahale için AB ülkelerine çağrı mı?

Böyle bir şey yapmazsınız.

En iyisi, gelin siz, şimdiden ufak ufak çark etmeye başlayın.

HAVLU ATMAK

Efendim, bendeniz de Parlamenter Sistem’den yanayım. Ama görüyorum ki mecliste 330 oy garanti... Görüyorum ki referandum sonucu da evet’e doğru gülümsüyor.

Hemen havlu attım.

Hiç değilse yeni sistemin kusursuz olması için, aylardır orasını burasını eleştirmeye koyuldum. Elimden gelen budur.

Gönlüm rahat.

RÖVEŞATA

Üç gündür bu kelimeyi konuşuyoruz.

Röveşata’yla ilk ne zaman tanıştık?

İyi hatırlıyorum.

Ben ortaokuldayken, bir Brezilya takımı geldi İstanbul’a... Özel maçlar yapmak için...

O takımda oynayan Pinga adında çok teknik bir futbolcu, röveşata’yla tanıştırdı bizi. Ve tribünlerden çok alkış aldı.

.........

Monoton futbolumuza böylece yeni bir heves gelmişti. Sokak aralarında, arsalarda top oynayan çocuklar bile, hep röveşata denemeleri yapmaya başladı.

Yıllar sonra, nihayet bir Galatasaray-Fenerbahçe maçında, Galatasaraylı Küçük Ali röveşata’yla şahane bir gol atarak unutulmaz bir iz bıraktı (1-0).

Tabii sonra, birçok futbolcu bu tür gollere imza atmıştır.

Emenike’nin gollerini görünce bunu hatırladım.

Kayda geçsin.

FIKRA DEĞİL

Temel:

- Ben de dolar bozdurdum demiş.

- Doların var mıydı ki?

- Yoktu, satın aldım.