Paylaş
Çok bilmişlerden bin türlü nasihat dinliyoruz:
- Şunu ye, bunu yeme.
İki lokma bir şey yiyeceğiz, onu da burnumuzdan getirmeyin. Her bayram böyle yapıyorsunuz...
***
Bir de fantezi meraklıları türedi.
Çikolatalı baklava...
Yok bilmem havuçlu baklava, yok zeytinli baklava.
Yahu bunu yapmayın.
Bâri baklavayı rahat bırakın. Kimyasıyla oynamayın.
***
Reklamlarda gördünüz.
- 15 adet lahmacun.
Bülent Ersoy, sipariş verirken bile hicazkâr seslere basıyor.
Allah vergisi bu işte.
***
- Kimliğini göster.
- Göstermiyorum.
Gösterirdin, göstermezdin derken Hatay Baro Başkanı’nı apar topar gözaltına almışlar. O da şikayetçi olmuş... İş mahkemeye düşmüş.
Şimdiii, o Baro Başkanı’na bir avukat lazım... Fakat bizimkilerden bir avukat mı, yoksa ötekilerden mi? Henüz bilinmiyor.
***
Koronoya alıştık artık.
Arkadaş bile olduk.
Ne biz ondan korkuyoruz, ne de o bizim kusurumuza bakıyor. Mesafeyi, maskeyi falan bir kenara bıraktık, günlük vakaların binden yukarı çıkmayacağına dair de ondan söz aldık. Yuvarlanıp gidiyoruz işte.
***
Kurultay’ın yankıları devam ediyor. Etsin ama ben hâlâ şuna şaşıyorum. İlhan Cihaner’in adaylığı için söz verip de imza vermeyen delegeler, sahiden sosyal demokrat mı?
***
Ve futbol...
Karagümrük’ün Süper Lig’e yükselmesine sevindim. Semt ruhu ve mahalle terbiyesi açısından, İstanbul’a yeni bir vitamindir.
Başarılar dilerim.
Paylaş