Normale dönmek

Bana deseler ki, Türkiye için ne dilersin?

AB’ye mi girsin?

Haberin Devamı

Fert başına 20 bin dolar’a mı çıksın?

Yoksa bu akşam Çek’leri yenip çeyrek finale mi kalsın, hatta iki adım daha atıp şampiyon mu olsun?

Hayır.

Benim tek dileğim:

- Türkiye normal’e dönsün.

Önce normal’e.

Gerisi kolay.

***

Ne demek normale dönmek?

Bunu madde madde sayacak halim yok.

Siz de biliyorsunuz ki sadece güzelliklerimizi değil, özelliklerimizi de kaybettik. Domates’in kokusunu unutmak gibi amansız bir hasrete düştük.

- Ne o yavrum? Sen babanın yanında sigara mı içiyorsun?

- Bak, Hâkim Bey amca geçiyor, niçin ayağa kalkmıyorsun?

- Yahu çocuk, bayramlarda sen erkenden kalkıp ayakkabılarını gıcır gıcır boyardın, askerler marş söyleyerek geçerken heyecanlanıp ağlardın.

- Ulan oğlum, mahallenin kızlarına sahip çıkardın sen... Maçlarda “bir baba hindi”den başka kötü laf etmezdin.

***

Haberin Devamı

Normal’e dönmek.

Ne güzel şey.

Tabancalı sapıklar defolup gitse, İstanbul’un bilekli kabadayıları keşke geri gelse.

Bendim geçen ey sevgili, sandalla denizden diye bir aşık yine şarkı söylese.

Gel güzelim Çamlıca’ya diyemem ki yolda başımıza bir iş gelir.

Normal’e dönmek istiyorum ey dostlar... Camideki mümin’le meyhanedeki sarhoşu aynı siyasi partinin çatısı altında göreceğim geldi.

***

Bir Nihavent Faslı arıyorum. Ahter-i düşkün ya da nâr-ı aşkın’la başlayan...

Ve de güneş batarken.

Akıllı uslu bir tango yapmak istiyorum. Ama smokinimi giyerek... Sonra bir kenara çekilip Rahmaninof’u dinlemek istiyorum.

Hiç hafızam olmasaymış keşke... Merhum babamın sürekli fısıldadığı Sarı Gelin, kulaklarımdan hiç gitmiyor. Yüreğimde ise çocukluktan kalma en baskın duygu: Eve geç kalma korkusu.

 

Yazarın Tüm Yazıları