Ne pişkinlik...

Kaşıkçı’ya benzeyen bir adama, Kaşıkçı’nın elbisesini giydirip, Kaşıkçı’nın gözlüğünü takıp, rol vermişler.

Ama Kaşıkçı’nın nasıl öldürüldüğünü bilmiyorlar, öyle mi?

Herşeyden önce...

- Taammüden cinayet.

İşin vahşet tarafı da caba.

Bir de dünya kamuoyunu yanıltmaya yönelik resmi açıklamaları var.

Herbiri deli saçması.

Böyle bir sahtecilik görülmemiştir. Durup durup Türkiye’ye teşekkür ediyorlar. Ne teşekkürü bu? Anlayacakları dilden söyleyeyim.

Tam bir mürailik.

Hele Kaşıkçı’nın aile yakınlarını telefonla arayıp başsağlığı dilemeleri yok mu, artık buna kelime bulamıyorum.

Nokta.

Siyaset

Kaşıkçı’ya daldık ama iç siyaseti unutmuş değiliz.

Gündemde flaş 3 konu var:

- Andımız:

- Af meselesi.

- Ve ittifak.

Üçü de başağrısı.

Konuşa konuşa aşılır inşallah.

Esasen bunlar aşılmadan, belediye başkan adaylarının tespitine geçilemez.

Önce nifak çözülecek.

Sonra ittifak gelecek.

Öbür taraf da aday tespiti peşinde.

CHP’li vekiller nabız tutmak için halkın arasına “tebdili kıyafetle” girecekler... Nasıl bir şeydir bilmem ama genel merkezin talimatı böyle.

Madem öyle, CHP’li seçmenler de -bence- sandığa tebdili kıyafetle gitmeliler azizim.