Paylaş
Büyük şef kendi partisinde bile kuramadığı otoriteyi, Millet İttifakı’nda kuruverdi. Ortaklarına ne derse kuzu kuzu kabul ettiriyor.
Öğrendim ki 28 Şubat tarihi de onun fikri ve önerisiymiş.
Yoksa kimin aklına gelir?
Temel Bey talep edecek değil ya...
Ama kim bilir?
Tadı damağında kaldıysa.
***
Üzerinde niye bu kadar duruyorum?
Duruyorum, çünkü, 28 Şubat, sadece bir darbe değil, siyasi ahlakın da tükendiği yerdir.
İrtica var deyip -cambaza bak misali- yolsuzluklar tavan yaptı.
Partiden partiye transferler, hem de “devlet eliyle” yapıldı. Koskoca Meclis aritmetiği cebirle değiştirildi... 54’üncü hükümetten 55’inci hükümete geçiş, dünyada hiç görülmemiş bir rezilliktir. 28 Şubat’ın üzerinde bunun için duruyoruz.
***
6 partinin mutabakat metni, niye 28 Şubat’ı taçlandırıyor? Bir gün evvel bir gün sonra olmaz mıydı?
Masadakiler için söylüyorum.
Bunu kabul etmek başlı başına bir basiretsizliktir ama asıl bunu önermek, bunu telkin etmek, bunu masaya sürmek nedir? Benim hiçbir şekilde aklıma ve vicdanıma sığmaz. Üstelik öyle bir cüret ki, adeta 25’inci yılı kutluyorlar. (1997)
Adeta falan değil.
Alenen ve resmen.
Paylaş