Madem öyle

23 Nisan, 19 Mayıs gibi milli kutlamalar kısıtlandı da ne oldu? Cumhuriyet elden gitti mi?

Şimdi 30 Ağustos kutlamaları kısıtlanacak da ne olacak? Atatürk unutulacak mı?

Hayır... 100 kere hayır.

......

Ama elde sermaye kalmayınca, hele bir de Ayasofya gibi doğalgaz gibi faktörler arka arkaya gelip de sizi köşeye sıkıştırınca, böyle saçmalamaya başlarsınız işte.

......

Atatürk ne unutulur ne de unutturulur.

Laik Cumhuriyet’e ne gölge düşer ne de düşürülür.

Bunu aklınızdan nasıl geçirebiliyorsunuz? Gerçekten hayret.

*

Yine de bu kadar milliyetçi duygular sergilemeniz, hepimizi mutlu ediyor.

Haydi milliyetçi demeyelim de yurtsever diyelim, gönlünüz olsun.

Lakin bir yurtsever “Türkiye’de can ve mal güvenliği yoktur” demez... Abarttı farzedelim, ağzından kaçırdı ama bir yurtsever, bunca şehidimizi görmeyip de “YPG bize mi saldıracak” diye -alay edercesine- sorarak milletin damarına basmaz.

Hele iyi bir yurtsever “Türkiye tarafı” diye misak-ı milli’ye koordinat biçen bölücülerin karşısında susmaz.

Dahasını saymaya dilim varmıyor. Özetlersek; sırf bayram kutlamalarıyla kuvai milliyeci olunmaz. 30 Ağustos’un yüce anlamını 365 gün yüreğinde hissedeceksin.

*

Bir dakika...

“Malazgirt’e yasak yok,  30 Ağustos’a yasak var” ne demek?

Hiç de öyle değil.

Kısıtlamalar eşittir.

Ama böyle bir kıyaslama da yakışık almaz.

Kılıçdaroğlu gibi iyi bir Anadolu çocuğu Malazgirt’i bu kadar yanlış bir tartışmanın içine atmaz.

Bu ne evham?