Paylaş
Mesela iktidar partisi’yle ana muhalefet partisinin bu çekişmesi nedir?
Bence demokrasinin gereğidir.
......
Tek tip insan arıyorsanız, boşuna aramayın.
Bu ülkede her türlüsü var:
- Laik, dindar, dinsiz, muhafazakâr, milliyetçi, liberal, faşist, sosyalist... vs.
Kutuplaşma mıdır bu?
Hayır.
*
Velev ki kutuplaşmadır.
E ne yapalım?
Siyaseti tatil mi edelim?
Futbolu, rekabetten çıkarıp tek kulüp’le mi yetinelim?
Rejimi değiştirip yoklukta eşitlik ilkesine mi sarılalım?
Mümkün mü?
*
Bizim derdimiz kutuplaşma falan değil. Bizim asıl derdimiz iftira, yalan, tehdit, şantaj, hakaret, nefret, kin ve husumet.
Ama söyleyemiyoruz.
‘Kutuplaşma’ deyip geçiyoruz.
Olmaz.
Fair Play’e sadık kalmak şartıyla, kutuplaşma, hiç de korkulacak bir şey değildir.
*
Şuraya gelmek istedim:
İlk defa seçim yapıyor değiliz.
Lider denen parti genel başkanlarıyla ilk defa teşerrüf ediyor da değiliz... İlk defa ‘takım tutuyor’ hiç değiliz.
Yani, taa 1946’da başlayan bir siyasi mücadele bu...
Bir siyasi rekabet bu...
Bir amansız yarış...
Kutuplaşma kelimesi bence fazla olur.
*
Farklı fikirleri, farklı siyasi tercihleri eğer kutuplaşma sayarsak, bunun sonu yok.
Öyle ya... Kendi memleketine, kendi milletine, kendi devletine düşman olan soysuzları, hangi sınıfa koyacağız? Hangi kutup onlara münasiptir?
Paylaş