Paylaş
İyi bir yol.
1 yılda yapacağı işleri 2 yılda, 3 yılda yapacağı işleri seçimi kazanmış gibi sayıp döküyor.
Dış politikayı 180 derece değiştireceğini ilan ediyor... vs.
***
Bu inanmışlık, siyasette çok mühimdir.
Örgütleri motive eder.
Partilerin bütün organlarını zinde tutar.
Ve seçmenin yüksek katılımını sağlar.
- Ama ölçüyü kaçırmamak şartıyla.
Ölçü kaçarsa ne olur?
Felaket olur.
Ciddiyet gider.
Ve geriye sadece erken öten horoz kalır.
***
“Şu koltuk senin, bu koltuk benim, öbür koltuk falancanın” türü peşin paylaşımlar kamuoyunda iyi karşılanmayacağı gibi, genel siyasetin düzeyini de düşürür.
Yani seçimi seçimden evvel kazanmak ince bir sanattır.
Eğer beceremezsen ters teper.
Bunu da kayda geçmiş olalım.
İki nokta
Akşener, aday olmadığını defalarca açıkladı.
Cumhurbaşkanlığı koltuğunu elinin tersiyle itip reddeden ilk siyasetçi olarak tarihe geçti, bravo.
......
Ayrıca, olmayan bir Başbakanlığa talip olduğunu söyleyerek de siyasette yepyeni bir çığır açtı, bir bravo daha.
Ne sorunu?
Arkadaş, Kürt Sorunu’nu çözecek.
Büyük lider.
Lakin Kürt Sorunu nedir, söylemiyor.
Neleri çözeceksin bey?
- Madde madde say şunu.
Her önüne gelen, Kürt Sorunu diye yuvarlak bir laf edip geçiyor.
Bu defa geçemezsin.
- Say bakalım.
Bize yuttursan bile HDP’ye yutturamazsın.
Paylaş