Paylaş
Aman efendim, kendinizin korktuğu yetmiyor, bizi de korkutuyorsunuz.
Son kale.
Önceleri Çankaya zannediyordum son kale’yi...
O gitti.
Gitti de ne oldu? Laik Cumhuriyet’in sonu mu geldi? Yahu bu cumhuriyet bu kadar ucuz mu?
- Eyvah gitti.
E izin vermeseydin gitmesine. Çıkıp sen otursaydın. Oturman için seçim kazanman lâzım... Kazansaydın.
***
Şimdi yeni bir son kale çıktı.
Yargı gidiyor.
Eyvah gidiyor.
İşte bunun için
Hayır.
Sen sadece “yargı gidiyor” diye sızlandın durdun. “Eyvah, son kale gidiyor.”
- E gönderme.
Sen de topa gir.
Maça ortak ol.
Hayır... Yapamadın.
Çünkü takım arkadaşların zayıf... Teknik yok, taktik yok, kondisyon yok... Bunlarla maç kazanılır mı?
***
Seçim yapalım.
Pekalâ, yapalım.
Yine aynı kanunla, aynı altyapıyla, aynı barajla... Ne farkedecek?
Yine çıkıp diyeceksin ki:
- İzmir, kalemizdir.
Yahu söyleme.
Ödümü patlatma.
Ya o da giderse?
Son kale, eyvah.
- HSYK gidiyor.
- Anayasa Mahkemesi gidiyor.
Söyleme bunu.
Bir kale’nin düşmesi veya el değiştirmesi, eski sahiplerine de işgalcilik atfeder... Kimden kurtarılıyor kale? Ve kurtaranlar kim? Ne ayıp şeyler konuşuyoruz?
***
Hele bir de Korku İmparatorluğu lâfı yok mu? Bayılıyorum...
Kendi ülkemizde hergün korkuyla mı yaşayacağız?
İşin tuhafı, bizi korkutanlar, sırf iktidardakiler değil, muhalefettekiler de ayrı bir Korku İmparatorluğu.
- Öldük bittik.
- Bütün kaleler gitti.
- Yarınlarımızı da kaybettik.
Aman Allahım.
Yunanistan’a mı kaçsak, yoksa gidip Malezyaya’mı yerleşsek...
Paylaş