<?xml:namespace prefix = o ns = urn:schemas-microsoft-com:office:office />Kim demiş göğ’ü ısıtamazsınız diye. O gece Açık Hava Sobalarıyla sokak partileri vardı. Malûm. Sigara meselesi. Sırf yılbaşı değil, her gece böyle İstanbul. O yüzden de herkes grip. *** Olsun. Kutlamalar ne güzel. Yıldönümler, bayramlar, doğum günleri. - Tekrar tekrar. Gelecek yıl, aynı gün bir daha. Öbür yıl, bir daha. Elbette... Toplumu ortak duygulara sürükleyen kilometre taşları bunlar. Niye 1 Mayıs’ı kutluyoruz? Niye Nevruz var? Niye Madımak Katliamı her Temmuz’da yüreğimizi yakar? Bütün bunlar ruhumuza giydirdiğimiz, beynimize çaktığımız, bizi biz yapan unsurlar. *** Yılbaşı gecesi, kalabalıkları seyrettim. Çok hoşuma gitti. Koşuşturan, çırpınan, yürekten servis yapan garsonlar daha da hoşuma gitti. Havalimanları, vapur iskeleleri, gar ve terminaller, ne kadar hareketliydi. - Nişantaşı’nı gördünüz mü? Avrupa’da yarışsa, belki 1 numaraydı. Kalabalıklar, kalabalıklar. Vurmadan, kırmadan, dökmeden yapılan kutlamalar. Demek ki olabiliyormuş. 2013 bize gülümsüyor. Yürüyelim arkadaşlar, Oğlak Burcu’ndayız.