Paylaş
Ecevit’in nezaketine sığınan Bill Clinton’u tekrar ayıpladım.
Ecevit ne yapsın buna?
Clinton’un doğal hali bu: “Terbiyesizliğin stratejisi yok ki...”
***
Obama’ya gelince...
Kendini terbiyesizliğe zorlayan bir Başkandı. Ansızın bacak bacak üstüne atıp tepeden bakmaya pek meraklıydı ama mukabele-i bil misil’e tosladı hep... Hiç de fena olmadı.
***
Şimdiki Başkan Trump ise, oturuş biçiminde ayıp etmiyor ama onun da durup dururken şu sırt sıvazlama ya da dirseğe dokunma huyu yok mu, eyvah, yine bir kazık mı geliyor diye teyakkuza geçiyor insan.
***
Dışişleri sözcüsü de ondan öğrenmiş galiba.
Dün yine Türkiye için güzel laflar etti.
Hayrola.
Hangi dağda kurt öldü?
“Yoo... Hiç bu kadar yakınlaşmamıştık” öyle mi? Öyle.
- Öyleyse ver papazı.
***
John Bass, Afganistan’a gidiyor... Sayfiye’ye.
Yeni Müstemleke Valisi ne zaman Ankara’ya teşrif ediyor acaba? Burada epey yandaş bulacaktır, hiç tasalanmasın. Ömür boyu Amerikan Emperyalizmine küfretmiş olan bu Bağımsız Türkiyeciler, birdenbire Amerikancı oluverdiler. Belki Amerika’da bile bu kadar koyu
Amerikancı yoktur.
Şu “Tayyip nefreti” nelere kaadir yarabbi.
Paylaş