Paylaş
Ve diyelim ki:
- ABD’deki olayları endişeyle izliyoruz.
İçeride bu kadar karışıklık varken, ABD, hâlâ 10 bin km ötedeki, 15 bin km ötedeki ülkelere ayar vermeye çalışıyor.
- Süper devletmiş.
Yahu bizim gezegene yeni kabadayılar geldi. Sen artık
eski model bir kamyonet gibisin.
68 kuşağının denize döktüğü Coni’ler bile daha itibarlıydı.
Kuş dili
Türkçe’yi kuş diline çevirenlere Başbakan Yıldırım tepki gösterdi ya... Ona inat yapar gibi, klavye delikanlılarından biri
bakın ne yazmış:
“Memuriyette esas olan, lakayt”
Sayın Başbakan.
Bu arkadaş lakayt demiş ama herhalde liyakat demek istemiş.
Olsun.
Biz anlaşıyoruz ya.
Güzel malzeme
Adalet, tek kelime olarak,
iyi bulunmuş bir slogan... Sadece slogan değil, mükemmel bir kavram... Müşterisi çok.
Öyle ki, adalet dağıtan hukukçularımızın bile adalete ihtiyacı var.
Fakat, hakim ve savcılara hergün ağız dolusu hakaret etmekle adalet sağlanmaz.
Bu bir.
.....
İkincisi; bu kadar güzel bir malzeme bulmuş olan bir parti, kendi bayrak ve amblemini
niye kullanmaz?
- Açılım geniş olsun diye.
Olsun ama hiç bir AK Partili bu kurultaya katılmaz.
Hiç bir MHP’li de katılmaz.
E geriye ne kaldı?
- Ret cephesi... Hayırcılar.
Yahu onlar zaten “bizimkiler.”
Halbuki size biraz da
“ötekiler” lazım.
Dost eli
Dil yâresinin son halkası, Almanya.
Çünkü:
- Dost elinden yüreğim yârelidir.
Merkel, gümrük birliği konusunda da dikkatsiz konuşuyor.
Sırf bizi değil, AB ülkelerini de incitiyor. Onların patronuymuş gibi davranıyor. Neredeyse emrediyor.
Bu durum AB ilkelerine aykırıdır.
Fakat heyhat.
Avrupalıyı Avrupalı yapan değerlerin hiçbiri kalmamış ki...
Paylaş