Dert değil

Telefonlar dinlense ne yazar, dinlenmese ne yazar?

Bari dinlediğinize göre, iyi dinleyin de bir şeyler öğrenin... 
 

Bir de şu var. 
 

Dinleniyorsunuz diye üzülmeyin, sesinize kulak verecek hâlâ birileri olduğuna şükredin... 
 

Ne nimet 
 

Son anketleri iyi incelerseniz, AK?Parti’nin halk desteği, hâlâ yüzde 50’lilerde geziyor. 
 

Nasıl oluyor? 
 

Adımbaşı olay var. Her yerde kavga, dövüş, direniş, protesto, hatta ayaklanma... Her dakika ıslıklanma, yuhalanma, sürekli istiskal. 
 

Yazılanlara ve konuşulanlara kulak verirseniz, Türkiye zaten batmış, mahvolmuş. 
 

Peki, nasıl oluyor da bu parti yüzde 50 civarında hâlâ halk desteği buluyor? Niçin yüzde 5’e, yüzde 10’a inmiyor da hâlâ 50’lerde geziyor? 
 

Sebebini buldum. 
 

“Levent Kırca’lar çoğaldıkça AK?Parti’nin oyları artıyor” diyecektim ama hayır daha mühimi var: Muhalefetin meclis kürsüsündeki üslubu, insanları, galiba zorla AK?Partili yapıyor. 
 

Elçi’yi kaybettik 
 

Düşünün ki 1979’da Kürt?Kimliği’ni öne çıkardığı için Şerafettin Elçi gibi bir bilge adam, hapis yattıydı. 
 

Nereden nereye... 
 

O gün suç sayılan şey, bugün artık hak sayılıyor. 
 

Epey mesafe almışız. 
 

Ama Kürt?Davası’nda Şerafettin Bey’in katkı ve hizmetleri unutulmayacaktır. Onun insaniyet ölçüleri, barıştırıcı ve bütünleştirici ilkeleri benimsenirse, çözüme daha çabuk ulaşabiliriz. 
 

Nur içinde yatsın. 
 

Siyaset dünyasının, ailesinin ve memleketimin başı sağolsun.