Birkaç çizgi

Merhum babasıyla beraber.

Zira otobüste Turgut Özal’ın büyük bir posteri var.

Anonsa dikkat:

- Özal geliyor.

Aman Tanrım.

Bursa’da DSP mitinginde, birdenbire merhum Ecevit’in sesi duyuluyor. Zaten posteri de var.

Ürpermedim diyemem.

Anonsa dikkat:

- Karaoğlan geliyor.

Merhumları rahat bıraksak diyorum.

Mendereslere, Bayarlara artık sığınmasak.

Hele yüce Atatürk’ü zırt pırt seçime sokmasak.

***

Türkiye’yi baştan başa süsleyen şu flamalara ne dersiniz?

Faydası var mı acaba?

Yâni, yolda yürürken gözünüze çarpan bu flamalar, sizin siyasi tercihinizi etkiler mi, vereceğiniz oyu değiştirir mi? Yoksa göz kirliliğinden başka bir işe yaramaz mı?

Bunlar, taraftara moral mi, yoksa kendi kendine gelin güvey mi?

Haa... Açık hava’yı en iyi kullanan parti’nin AKP?olduğu muhakkak. Çünkü bir plan ve program var. Öbürleri 40 yıl önceki metodlarla çarşıyı pazarı sadece kirletiyorlar.

Mustafa Sarıgül’ü (DSP) ve Beşiktaş’ta İsmail Ünal’ı (CHP) tenzih ederim. Çünkü tertemiz, net, berrak ve anlaşılır bir kampanya sürdürüyorlar. (Unutmadan söyleyeyim: Kadıköy’de Selami Öztürk’ün “selamlı broşürü”nü de çok beğendim.)

***

Beşiktaş’ta biraz duralım.

MHP adayı Cennet Süzer, inanılmaz bir performansla çalışıyor. Öyle ki, Süzer, MHP’yi yepyeni semtlere ve katmanlara taşımaktadır.

Sibel Çarmıklı ise bir AKP’liden ziyade bir ANAP’lıya benziyor.

Belki de sırf bu sebeple aday gösterilmiştir. Bilemem.

Ama şurası muhakkak ki bu iki kadın tam bir cumhuriyet kadını.

Gözlemlerimizi yazmaya devam edeceğiz.

Yarın ve öbürgün.

Sonrası zaten dananın kuyruğu.