Paylaş
Kadın kılığı dediğim çarşaf.
İşte, sizleri bu sebeple uyarmak istemiştim. Çünkü çarşaf, öbür giysilere benzemez. Altından herşey çıkabilir. Silah, bıçak, bomba... Herşey mümkün.
Yoksa, onun bunun kılığına kıyafetine karışmak değil derdimiz. Çarşaf tehlikelidir... Siyasi simge’den daha tehlikeli.
Yâni... Her gördüğünüz çarşaflıya fazla yaklaşmayın.
Hele, kesinlikle rozet takmayın.
Bu bir.
***
İkincisi...
Tekrar hatırlatıyorum.
Seçmen fazlalığı, aslında geçen seçimdeki seçmen eksikliği’ni ifade ediyor. Bunları karıştırmayın.
Dağdaki eşkıya da seçmen diyorlar.
Elbette seçmen.
Eşkıya’nın da aileden galat bir adresi var. Adrese dayalı nüfus sayımı yapılınca hepsi seçmen gözüküyor.
Abdullah Öcalan bile seçmen’dir. Ama hükümlü olduğu için oy kullanamaz. Yâni, kimse bir bardak suda fırtına koparmasın.
Asıl konuşulacak şey, seçim sistemidir. Hele Belediye Başkanlığı için iki tur’lu seçim şarttır. Ama bunu konuşan yok.
***
Bir hatırlatma daha yapayım.
Ulusal partilerimize bakar mısınız? Mesela CHP mealen diyor ki AKP’ye:
- Güneydoğu illerinde sen kazanacağına DTP kazansın.
İşte... ANAP ile DYP de böyle batmıştı. CHP ile DSP de bu kafa yüzünden hep kavruk kalmıştı.
Bizde ezeli ve ebedi derttir bu.
İktidardakiler, nasıl ki bir gün muhalefete düşeceklerini hiç hesap etmezler, daha vahimi, muhalefettekiler de bir gün iktidar olacaklarını asla düşünmezler.
Aksi halde o hantal siyasi partiler kanunu böyle mi kalırdı? Liderlerin iki dudağı arasından çıkacak isimleri bekliyorsunuz değil mi? Buyurun, oy kullanın. Hiç tanımadığınız insanları seçeceksiniz. Hayrını görün.
Paylaş