Paylaş
Suriye'yle yakınlaşma olsun ki, Türkiye'yi yerden yere vuralım.
- Esed, hani kötü adamdı diyelim, yüzünü hani şeytan görsündü?
***
Halbuki şaşmaz bir kural var:
- Ülkenin menfaati için, şeytanla bile masaya otururum.
Fakat hayır.
Ülkenin menfaati onları ilgilendirmiyor:
- Erdoğan tökezlesin yeter.
***
Dünyanın en isabetli işini de yapsanız, eğer Erdoğan'a yarayacaksa... Batsın ülkenin menfaati.
Peki ne yapalım?
Esed'le ömür boyu dargın mı kalalım?
***
Tanıdığımız kadarıyla Erdoğan, hiç aldırmaz nefret cephesi'ne.. Türkiye için bir ışık gördü mü, yürür gider.
O sadece bakar ki:
- Millet onaylıyor mu?
***
Şimdi o noktadayız galiba.
Sokaktaki adamdan henüz bir çatlak ses gelmiş değil.
Ama bu konuda yine de geniş bir kamuoyu yoklaması gerekiyor.
Herhalde yapıyorlardır.
Kaldı ki Dışişleri Bakanı'nın ses tonunda, olumlu bir hava seziliyor.
***
Kavga etmeyi bilmek kadar, barışmayı da bilmek gerek.
Lakin kuru kuruya tokalaşmak değil, helâlleşmek de lazım.
Hele aynı geminin yolcularıysanız...
Güvertede ayrı ayrı istikametlere koşuyorsanız bile...
Geminin menfaati için, durup iki dakika düşüneceksiniz Bay'ım.
Paylaş