Paylaş
Kime diyor?
Türk Hükümeti’ne mi, yoksa Türk Yargısı’na mı?
Eğer hükümete diyorsa yakışıksız bir şey istiyor. Yok, yargıya diyorsa daha da yakışıksız. Gönlüm şunu isterdi doğrusu.
Herkesten önce Demirtaş çıkıp desin ki:
- Siz kim oluyorsunuz?
***
Kaldı ki...
Avrupa Parlamentosu’nun hiçbir yerde, hiçbir konuda, yetkisi ve etkisi yok.
Dünyada kurulmuş en fuzuli organlardan biri.
İnsan kalitesi de epey düşük... Kendi ülkelerinde bir baltaya sap olamamışların buluştuğu yer.
Bizde arpalıklar vardır ya.
İşte öyle bir şey.
***
Bence Demirtaş’a en büyük kötülüğü zaten bu Avrupalılar yapıyor.
Lüzumsuz bir inatla ve
Muz Cumhuriyeti’ne emreder gibi seviyesiz bir üslupla, davayı hukuk dışına taşıyıp, tam da milli onurumuza nişan alıyor. Kırmızı çizgimizi ihlâl ediyor. Damarımıza basıyor. Ama farkında değil. Çünkü Demirtaş’ın akılsız dostları bunlar.
Demirtaş çıkıp bir diyebilse:
- Kim oluyorsunuz?
Çekilin tepemden.
Keşke diyebilse.
Fakat heyhat...
Diyemiyor.
***
Konumuzla ve Demirtaş’la ilgisi yoksa da yeri gelmişken söyleyeyim:
Şahsen.... Avrupalı’nın hiçbir şeyine güvenmem.
- Ne hukukuna, ne siyasetine, ne diplomasisine, hatta ne sözüne ve ne imzasına... Güvenmem...
Uzaydan gelen meçhul bir yaratık bile, benim için daha güvenlidir.
Paylaş